Vehbi Camgöz

             Biliyorum, bu yazdıklarımdan bazı Müslümanlar rahatsız oluyorlar. Bazıları da benim gibilerin yangına körükle gittiğini söylüyorlar. Hiç inkâr etmeye gerek yok. Ben oldum olası bu cemaatin aleyhinde oldum. Bunu da ister eş dost sohbetlerinde ister yazılarımda uzun yıllar boyunca açık, açık ifade ettim.

           Başbakanın son aylarda cemaatin başı hakkında söylediklerini ben yıllardır düşünüp özel sohbetlerde söyledim. Düşünüp, henüz söyleyemediklerimde var. Ancak onların dillendirilmesi için henüz erken, bunların neler olduğuna ilişkin ipucunu başbakan yardımcısı Bülent Arınç bursa konuşmasında verdi. “Başbakanın söyledikleri size garip gelebilir, ama onun bildiğini sizler bilseniz daha beterini söylersiniz” dedi. Ben de bundan daha beter söylemleri kafamda hep evirdim, çevirdim, fakat benim söylememin ne bana nede topluma faydasının olmayacağına kanaat getirdiğimden boşu boşuna uyuyan fitnenin uyandırılmasınasebep olmamak için ne söyledim nede yazdım.

          Böyle giderse bu konuda herkesin bilip de çeşitli sebeplerle ifade etmekten kaçındığı bazı söylemleri ülkenin başbakanı yakında telaffuz edecek gibi. Bunun işaretini de Bülent Arınç verdi. Esasen cemaat hakkında çok olumlu kanaate sahip olduğunu bildiğimiz Bülent beyde cemaat hakkında duyduğu olumsuzluklara ikna olmuşa benziyor.

          Bunları anlatırken hiçbir kişi ve gurubun açığa çıkacak gerçeklerle suçlu duruma düşmesini istediğimiz anlaşılmasın. Bu gerçeklerin açığa çıkması davamızın selameti açısından önemlidir. Ülkenin önüne çıkarılan engellerin aşılmasında askeri darbecilerin tasfiyesinden bile belki daha önemli olduğu için bunların ortaya çıkarılmasını önemsiyorum.

         Bunu sadece ben önemsemiyorum, benim önemsemem veya önemsememem de hiçbir anlam ifade etmez. Ama bütün istihbaratağları kendi eline geçtiği günden beri başbakanın cemaate olan tavrının değişmesi bir anlam ifade etmiyor mu? Buna mukabil MİT eski yapısından kurtulup siyasete istihbarat vermeye başladığında cemaatin Hakan Fidana savaş açması kendisi ile ilgili sırların başbakana iletilmesinden korktuğu için ona operasyon düzenlemiş olmasın? Keza İsrail de Hakan Fidandan bu yüzden rahatsız olmasın? 

              Şöyle veya böyle Bülent Beyin konuşmasından, başbakanın cemaat hakkındaki gerçekleri tüm çıplaklığı ile öğrendiği sonucu çıkıyor. Bu bana göre ülkenin hayrına olacak çok önemli bir gelişmedir. Artık çok önemli bir ölüm-kalım mücadelesi başlamıştır. Bu ifadelerimi aşırı bulabilirsiniz, o zaman bunu başbakanın bu konuda söylediği sözlerle ifade edelim. “bu bir istiklal mücadelesidir.”  Her halde bu laf benim bayanımdan daha hafif değildir.

             Çok sevdiğim ve lafına itimat ettiğim bir düşünür büyümüzün dediği gibi “Allah Tayyip Beyi kadir gecesi doğurmuş.” Bunu söylememin sebebi şu; 17 Aralıkta cemaatin başlattığı sözdeyolsuzluk operasyonu, sırf cemaat başlattığı için toplum kesimleri tarafından ciddiye alınmamış ve toplum vicdanında yer etmemiştir. Çünkü toplumun büyük bir kesimi bilmese bile bu yolsuzluk iddialarının daha önce şantaj konusu yapıldığını tahmin etmektedir. Buna karşılık başbakanında “elinizden geleni ardınıza koymayın” denince düğmeye basıldığını tahmin ediyor. Bununla hesaplaşmayı bizzat başbakanın zamanı geldiğinde yapıp yolsuzluklarla hesaplaşacağına inanıyor. Bu güven çok önemlidir.

            Yolsuzluk dosyaları şöyle veya böyle devletin kayıtlarına girdi. Bunların hesapsız kalmasına imkân yok. Ha bugün ha yarın suçlular hesap verecektir. Ama geciktirilmeden yapılması gereken bir mücadele vardır. Vakit geçirilmeden, içerdeki maşaların dışarıdaki patronları bunları korumaya alıp delilleri yok etmeden bu önemli ve hayati mücadele yapılıp memleket düzlüğe çıkarılmalıdır.Eğer bu başarılıp, tıpkı askeri vesayet gibi tarihin çöplüğüne atılırlarsa bundan hepimiz kazanacağız. Özellikle ülke bağımsızlığı sağlanacak.

            Selamlarımla…