WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
NEFRET SÖYLEMİ ZIRVALARI
14.02.2014


               F.G cemiyeti, yapıp ettikleri ile suçüstü yapılıp, köşeye sıkışınca çıkış yolu aramaya başladı. Önce yurtiçindeki müttefikleri ile başbakana, hükümete, devletin önemli kurumlarına savaş açtı.

              Bu savaşı, başbakanın ifadesine göre; “devlet içinde yargıda, emniyette, maliyede yuvalanmış çeteleri” eliyle yapmış, bunu yapmak için yıllarca üzerinde çalışmış, planlar kurmuş. Kendisine, adına liberaller denen her zaman batı ve Amerika’ya bağlılıkları ve onların propagandisti olmakla ün salmış sözde gazeteci ve akademisyenler, yardımı ile kumpaslara zemin hazırlatmıştır.

            Dikkatle takip edenler, bu kavganın öncülerinin, Altan kardeşler, Çandar, Ilıcak, H.Cemal gibilerinin olduğunu gözlemişlerdir. M. Altan, C.Çandar, H.Cemal bu işin öncülüğünü üstlenerek Oslo süreci başladığında, hemen hükümete şiddetli muhalefete başlamışlardı.

           Ogünlerden başlayarak, önce bu yazarlar eliyle, sonrada hem cemiyetin lideri, hem de onların gazeteleri hükümete ve başbakana demediklerini bırakmadılar. Mesela bunlardan birkaçı; “Tağut, Firavun, Nemrut, Karun, Diktatör, mabeyni olan padişah vs. vs.” bunların hepsi seçimle işbaşına gelmiş bir başbakana söyleniyor. Hem de başbakan ne bu cemiyet nede onun lideri ve destek olanlarına henüz hiçbir laf etmemişken.

          Ne zamanki, başbakan artık canına tak edip, kurulan tuzaklarla, iktidarına, inancına, ideolojisine, ailesine hatta canına kast planları kurulduğunu hissedince, mukabele-i bil misil kabilinden bilinen lafları söyleyince hemen yaygaraya başladılar. “başbakan camiaya karşı nefret söylemi geliştiriyor, ülkeyi kutuplaştırıyor, kardeşi kardeşe düşman ediyor.” yok ya….

         Siz her türlü kumpası, bitirme planını kendinize bağlı olduğu iddia edilen güçlerle, uydurulmuş delillerle insanların şeref ve haysiyeti, onuru ile oynayıp olamayan hırsızlık suçları icat ederek başbakanın, yakın mesai arkadaşlarının ve ailesinin ellerine kelepçe takmaya kalkacaksınız, ondanda sessizce kelepçeye elini uzatmasını bekleyeceksiniz. Yok ya…

         17 Aralık ta yürürlüğe konulan sözde yolsuzluk operasyonunda aylarca yıllarca hem CİA, hem şebeke elemanları takip edecek, ancak havale için mesaiden sonra genel müdüre getirilen, ertesi gün havalesi yapılacak paraları çalmış gibi göstererek milleti buna inandıracaksınız. Sattığı evinin parasını evin üzerindeki ipoteği kaldıramadığı için bankaya yatmamış parayı sanığın evinde bulacaksınız, bunları içişleri bakanının oğlu çaldı diyeceksiniz, bizde size inanacağız, öyle mi?

         Adamın çeşitli işlerde kullandığı içi boş kasaları işini tasfiye ettiği için atmayıp evinde lazım olur diye saklayınca, sizde bulunca buna inanacağız. Veya emniyetten getirilen para sayma kasalarını sanıklarınmış gibi göstereceksiniz bizde buna inanacağız.

         Daha önce darbe davalarında deliler uydurulup, insanların senelerce yatırtıp mahkûm edildiğini yakınmalarını başbakan unutup, ellerini kelepçeye uzatmayınca çileden çıkıp, dünya medyası aracılığı ile onu yok etmek istemenizi sineye çekmedi diye başbakanı nefret suçu işledi diye suçlamak bu milleti salak yerine koymaktır.

        Başbakan ne bir ırkı, ne bir dini, ne bir mezhebi hedeflememiştir. Hatta camianın tamamını bile ilzam etmemiştir. O devlet içinde yuvalanmış “paralel örgüte” ve onun yurt dışındaki liderine gerekli ikazları yapmıştır. Tarihi misallere de günümüzdeki yapının daha iyi anlaşılması için başvurmuştur. Bunu adı nefret suçu olmaz olsa olsa kişilere hakaret olur. Onu da dava edersiniz, zaten ediyorsunuz.

        Kutuplaşmaya gelince bunu cemiyet zaten yıllardan beri yapıyor. Kendisinden başka hiçbir İslami yapı ile münasebet kurmamıştır. Hiç birisinin derdi ile dertlenmemiş, bunların dünya Müslümanlarının sıkıntılarına gösterdiği tepki platformların da hiçbir şekilde bulunmamıştır. Zaten ülkedeki İslami gurup ve cemaatlerden kendini hep ayrıştırmıştır. Yani kutuplaşmayı kendisi yapmıştır.

         Selamlarımla…

          

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar