
05304670437
Vehbi Camgöz
28 Şubatın 17. Yılını idrak ediyoruz. Bundan tam on yedi yıl önce adına “post modern” darbe denilen müdahale yapıldı. Bunu uzun uzadıya hikâye etmeye gerek yok. Ama o günlerde yaşanan olayları kısaca hatırlayacak olursak, şimdilerde devletle kavgaya tutuşan paralel yapının darbeye doğrudan destek verdiği halde şimdi sürecin mağduru pozisyonuna girmeleri insanların hafızaları ile alay etmeleri beni çok sinirlendiriyor.
Her yıldönümünde anlatmaya çalıştığımız gibi bugünde anlatalım. Bu süreci “tam göbeğinde” yaşamış birisi olarak o dönemde çıkan gazete haberlerinin tamamını günü gününe okumuş, televizyon programlarını saati saatine izlemiş olarak söylüyorum ki; bugün sürecin mağduru olarak ortaya çıkan, milleti kandırmaya çalışan cemaat medyası ve cemaatin tüm patronları darbecilere açık destek vermişlerdir. Nitekim bunu bugünlerde başbakanımızda açıkça dillendirmeye başladı. Biz bunu her fırsatta yazıp ifade etmiştik.
Darbeye maruz kalan RP ye ve onun lideri başbakan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a cemaat lideri ve onun gazeteleri her türlü aşağılamayı layık görmüşlerdir. Şimdi, sanki o dönemde sıkıntı yaşamışlar gibi; “bu dönemde yapılanlar 28 ‘Şubattan daha beter” diye sıkıntılarını dile getiriyorlar. Adama demezler mi? “arkadaş sen 28 2ubatta darbecilerle kol kola verip, onlara partiye kapatma davası açın” diye yol gösteren kişi değil miydin?
Darbe yapanlara inanarak bu sürecin “bin yıl süreceği” ne kanıp da, darbeye karşı duran tüm İslami kesimleri karşına almanın faturası şimdi önüne konulunca bu darbede sizinde mağdur olduğunuz palavrası ile milleti kandıramazsınız. Tıpkı 12 Eylülde hakkınızda hiçbir soruşturma açılmadığı halde, halkı kandırmak için devlet içindeki bazı odaklar nasıl arananlar listesine liderinizi sokarak milleti kandıramadıysa sizde şimdi darbelerden zarar gördüğünüze kimseyi kandırıp, inandıramazsınız.
17 yıl önce darbe yanlıları içinde olduklarına şahit olduğumuz çetelerden bazıları yine darbecilerin yanında bunda şaşılacak bir şey yok. Ancak şaşılacak olan şu; o dönemde darbecilerle kol kola giren CHP bunun faturasını çok ağır ödeyip meclis dışı kalmasına rağmen hala darbecilerin yanında saf tutmasıdır. Bilindiği gibi 28 Şubatta CHP, ANAP, DSP ve kendilerine beşli çete adını takan sendikalar ve kartel basını ile cemaat hükümete karşı kol kola girmiştiler.
Diğer tarafta ise hükümet, F.Gülen cemaati dışındaki İslami cemaatler, RP, BBP, Hak-iş gibi sendikalar ve bir avuç İslami basın vardı. Şimdi ise milli görüşün devamı olduğunu söyleyen SP ile o günlerde milli iradeden yana tavır koyan BBP darbecilerin yanında saf tutuyor görüntüsü veriyorlar. Bu durum şahsen benim kanıma dokunuyor.
Rahmetli Erbakan hocanın bu iktidara yönelttiği eleştirilerin esprisini anlamamışlar. O, iktidarı küresel güçlere teslim olduğu için eleştiriyordu. Eğer bugün sağ olsaydı, Siyonizm den yana tavır koyduğu düşünülen darbecilere karşı olurdu. Bunu anlamayan siyasetçilerin milli görüşçü olduğuna inanmamız kolay değildir. Cemaat işine geldiği zaman kendisi dışındaki Müslüman gurupları âdeme (yokluğa) mahkûm ederken, sıkışınca onlardan meşruiyet arayışına girmesi belli ki bazılarımızı kandırmış. Bugün cemaat medyası sıkıştığı için herkesle el ele verecek duruma gelmiştir.
Keza sağlığında halkın iradesi yanında olmaya sürekli dikkat etmiş rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da iktidar partisine ilkesel temel de eleştiri yönelmiş, inancına göre doğru bildiğinden tavizsiz söylemiştir. Oda bugün yaşasaydı, elbette darbecilerin yanında yer almak yerine iktidarın yanında yer alır ve onların yanlışlarını da eleştirirdi.
Oysa şimdi hem SP hem de BBP acaba ak partiden kaçacak olan iki tane cemaat oyunu alabilir miyiz diye onların yanında oluyorlar. Ama bu cemaatten bugün bu iki partiye de oy gitmez. Çünkü bunun pazarlığı aylar, belki yılar önce yapıldı. Anayasa değişikliği yapılacakken CHP ikna edilip, bu değişikliğe katılmaktan vazgeçirildiğinde cemaat oylarını cebine attı. Nitekim söz vermesine rağmen HSYK konusundaki anayasa değişikliğinden yine yan çizdi.
Ak parti hiç olmazsa bundan sonra şapkasını önüne koyup, adamakıllı düşünmelidir. “Siyonizm’le aynı çuvala girince o seni yer” aklını başına alıp, iyice aslına dönüp geçmiş 8-10 yılında girdiği beraberlikleri yeniden sorgulamalıdır.
Selamlarımla….
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018