
05304670437
Vehbi Camgöz
Ülkemizde siyaset üreten partilerin tamamına yakını, batıcı politikaları benimseyip, insanımıza bu değerler üzerinden hizmet etmek istemektedirler. Bunun için gerekçeleri de adına demokrasi dedikleri aslında Hıristiyan değerleri olan sözde evrensel değerlerdir.
Geçmişte eksiğine ve noksanına rağmen, milli ve yerli siyasi program üretim hizmet hedefleyen parti, hem içindeki odaklar hem de dışarıdaki mahfeler tarafından ortaklaşa yok edilmek istendi. Bunda da başarılı olundu. Artık siyasetimizde milli ve yerli değerleri savunmak küçültülmüş bir iki partiye kaldı. İri partiler, ya batının icat ettiği ulusalcılığı, ulus devleti ve milliyetçiliği savunuyor veya beynelmilel kapitalizmi ve onun siyasetteki iz düşümü olan “demokrat muhafazakâr” lığı savunuyorlar.
Ülkemiz insanı çok ihtiyaç duymasına rağmen sosyal adaleti savunan sol ve sosyal demokrat oluşumlara kendi değerlerinden çıkmadığı için pek itibar etmiyor. Kapitalizmi savunan politikacıların milli değerlere görünüşte de olsa saygılı davranmaları, ama sol kesimin bunlara ilgisiz kalması ülkemiz siyasetinde çok ters sonuçlara sebep oluyor.
Bütün dünyada emeği, adaletli gelir dağılımını savunan sol partiler, fakir kesimlerin oyunu alırken, ülkemizde bunları savunduklarını söyleyen partiler en zengin kesimlerden oy alabiliyorlar. Şehirlerin varoşlarında sol partiler yok iken, gelirleri yüksek kesimlerin semtlerinde oy almalarını gecekondulardaki inanların cehaleti ile açıklanamaz. Bunun başka bir sebebi olup olmadığını sol kesimler araştırma zahmetine katlanmıyorlar.
Ülkede bugün muhafazakâr ve kapitalist partilere oy veren yoksul kesimler; “bu dünyamız zaten gitti imanlı insanlara oy vereyim de öbür dünyam batmasın” anlayışı ile hareket etmektedirler. Bu zalim ve fasık dairenin kırılmasına siyasi çözüm üretmekte ülkemiz siyasetçilerine düşmektedir. Ama son elli yılda ülkemizin kendi değerlerine Fransız olan sol siyasetçileri emeğin, adaletin ve adil bölüşümün bekçisi olacaklarına kurulu rejimin bekçiliğini tercih ettiler.
1970lerin başında siyasete yeni bir soluk olarak çıkan ve ülkemiz insanının hem maddi hem de manevi fukaralığını dert edinen milli görüş destansı bir mücadele vererek Anadolu halkının maddi ve manevi kalkınmasını hedef edinmişti. Bu mücadelenin büyük bir zaferle neticeleneceğini görenler, bu partiyi yok etmek için yeni planlar sahneye koyup, son 12 senede bilinen siyasetleri yaşattılar.
Bu fakir çok uzun senelerdir, ülkemizde adil bölüşümü, emeği savunan halkın değerlerini de iktidara taşıma gayesi güden bir partinin başarılı olacağına inanıyorum. Rahmetli Erbakan hocamız bunun en önemli temsilcisi olarak hizmetlerini ifa etti. Bu konuda hem dünya egemenlerinin hem de ülkemiz egemenlerinin düşmanlığından hiç çekinmedi. Ama içinden bölünmenin önünü alamadı. Bu bölünme bu kutsal davayı geçicide olsa sekteye uğrattı.
Şimdi geldiğimiz noktada artık yeni bir soluk ve programla bu mücadeleye kalınan yerden devam edilmesi zorunlu oldu. Milli görüşün mirası üzerine gece kondu gibi kurulan İngiliz tipi muhafazakâr demokrat ideolojilerle Hz. Ömer Adaletini ve sahabe ahlakını kurmanın mümkün olmadığını son birkaç ay bize apaçık gösterdi. Çare yeniden milli görüş……
Ancak özellikle rahmetli hocamızdan sonra milli görüş hareketinin merkezine hâkim olan azınlıkla bunu başarmak hayal bile edilemez. Ülkemizde Erbakan ismine rağmen milli görüş hayal edenlerden bu parti derhal temizlenip genç, dinamik kadrolarlara bu kervanın hak yola yeniden düzülmesi biz Müslümanların görevidir.
Saadet partisinin mayıs kongresi bu açıdan önemlidir. Umarım 50 yıldır partinin kaptan köşküne çöreklenmiş kişi buna engel olarak bu hak yürüyüşü engellemez. O da geçmişte beraber siyaset yaptığı Recai beyi İsmail Müftüoğlu ve daha birçok değerli insan gibi düşünürler.
Karunlaşmama taahhüdü ile gelenler Karunlaşmanın fena bir şey olmadığını, para ve iktidar gücünün cazibesini keşfettiler ve koşarak gittiler. Bu evrensel taahhüdü yapıp buna sadakatle bağlı kalacak ilkeli sosyal adaletçiler aranıyor. Bu arayışa cevap verecek kadrolar geleceğin mutlu Türkiye’sini bu ocakta kuracaklar.
Selamlarımla…
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018