WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
GÖNLÜNCE MUHALİF OLMAK
1.07.2014

 

                            

 

           2007 seçimlerinden beri adalet ve kalkınma partisinin birçok programını beğenmememize, birçok uygulamasını da inancıma aykırı bulmamıza rağmen muhalefet etme fırsatını yakalayamıyoruz. Eminim muhalefeti düşündüğü halde fırsat bulamayan birçok kişi vardır.  Çünkü ülkemizdeki kurulu düzen resmi ideoloji ve onun savunucusu durumundaki muhalefet iktidara karşı çıkmak yerine ülke Müslümanlarının inançlarına muhalefet ediyorlar. Dolayısı ile bizde “şeytan taşlamaktan tavaf etmeye fırsat bulamayan”  şaşkın hacılar vaziyetine düştük.

        Bir Müslüman olarak düzeni değiştirecek bir kadro dışındaki tüm oluşumlara muhalif olmam mensup olduğum dinin tarihi geleneğinde varken buna fırsat bulamamam beni fazlası ile sıkıntıya sokuyor. Bu çarpık düzeni değiştirmek, hakka ve hukuka bağlı,adaletli bir düzen oluşturmak üzere iktidara gelip, düzenin kurumlarını değiştirip adil hale getireceğine, bunları kendi çıkarları için muhafaza eden iktidar amansız muhalefeti hak etmesine rağmen yapamamanın sıkıntısı üzerimize çökmüş.

       2007 yılına kadar yapılan muhalefet, halkın vicdanında yer etmiyordu. Çünkü memleketin 2-3 senede düzeltilecek gibi meseleleri yoktu. Daha uzun zamanda çözülebilecek problemler olması bir yana resmi ideolojiyi savunan güçlü, silahlı, paralı uluslararası desteği olan, devlet kurumlarına ve bürokrasisinehâkim bir derin devlet vardı. 2007 yılından başlayarak kurulu düzen ve derin devlet çökmeye başladı. Artık düzeni hakka ve adalete doğru çevirmemenin haklı bir mazereti kalmadı. Ama buna rağmen gerek gelir dağılımı, gerek istihdam politikaları ve gerekse diğer birçok konuda adalet için ayak sürüyen bir iktidar olmasına rağmen muhalefet yapamamak, hakkı söyleyememek insanın canını sıkıyor.

       2003 ile 2007 arasındaki iktidar icraatlarını eleştirecek fırsat o seçimlerde verilen “e muhtıra” ile elimizden alındı. Demokratik usullerle seçilmiş bir iktidara ve meclise cumhurbaşkanı seçme imkânı tanımadıkları için iktidar partisine muhalefet yapmak kimsenin içinden gelmedi. Üstelikte ülkemizdeki azgın laikler meydanlara çıkarak darbe kışkırtıcılığı yaparken buna kimsenin gönlü elvermedi.

       2010 da anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sırasında da tüm statükocular, sağcısı ile solcusu ile milliyetçisi ile Kürtçüsü ile birlikte olup, düzen muhafızlığı adına değişikliklere karşı çıktıkları için istemesek de kendimizi iktidar partisinin yanında bulduk. “neden daha inancımıza uygun değişiklikler yapılmadı?” diye sorgulayamadık. Anayasa değişikliğine karşı olanların bir kısmı Ak parti yerine dine saldırmayı marifet saydıkları için bunlara karşı çıkmak zorunda kaldık. 

     Saymaya gerek yok her seçim öncesinde muhalefet, iktidara muhalefet yerine adeta dine muhalefet eden politika izleyerek, bilerek veya bilmeyerek iktidar partisine mesafeli duran Müslümanları zorla iktidar partisinin yanına ittiler.

    Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidar partisinin 12 yıllık iktidar icraatlarını sorgulayıp, hatta Ak partiden seçilen cumhurbaşkanının diğer vesayetçilerden farksız uygulamalarının hesabını sormayı umut ederken sağ olsunlar bizim muhalefet partileri öyle bir adayla ortaya çıktılar ki, bu imkândan da mahrum kaldık. Çünkü kendi parti yöneticilerinin bile haberi olmadan kendilerine dışarıdan dikte edildiği belli olan bir adayla karşımıza çıkarak bizi bir kez daha Ak parti  saflarında durmaya mahkûm ettiler.

     Bu kez sadece benim gibi düşünenleri değil kendi tabanlarında aklı başında ne kadar seçmen varsa onları da Ak parti adayına oy vermeye mecbur ediyorlar. Çünkü özellikle MHP ve CHP tabanları geçmişte yaşadıkları Kemal Derviş olayından sonra şimdi ülkemize Afganistan’a layık görülen “Karzai”  modeli bir cumhurbaşkanı adayına itibar etmeyecekleri belli oluyor.

     Yani iktidara olan muhalefetimiz bu defada başka bir bahara kalacak. Yani yine, “şeytan taşlamaktan tavaf etmeye vaktimiz olmayacak” ki iktidarın 12 yıllık icraatını konuşup, hesabını soralım.

    Selamlarımla….  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar