Vehbi Camgöz

     Bölgemizde çok uzun zamandan beri devam eden olaylarda finale doğru yaklaşılıyor. Geçmişte bölgemize işgal kuvveti olarak gelip bize hem coğrafi harita, hem de ideolojik yol haritası çizenler şimdi de topları, bombaları ve uçakları ile geldiler.

     Bununla yeterince başarı sağlayamayınca, kendi adlarına daha önce ve şimdilerde kurdukları taşeron terör örgütlerini kullanarak bölgemiz insanını silahla terbiye ederek sömürü ve işgale razı etmeye çalışıyorlar. Bunun neticesinde kalem ve cetvellerini getirerek bölgede yer altı zenginliklerine göre yeni haritalar ve diktatör ideoloji yol haritaları çizmeyi planlıyorlar.

     Geçmişte bu haritaları çizerek önümüze koydukları zaman ülkemiz çok uzun bir savaştan çıktığı için bu haritaları kabul etmesi mazur karşılanabilir. Ama bugün ülkede böyle bir idare bulunmadığı için işgalci ve sömürücülerin işleri bu süreçte oldukça zora girdi.

     Ülkeyi idare edenler, bana göre derslerine iyi çalışmışlar. Çünkü son beş seneden beri ülkemiz gerek Irakta ve gerekse Suriye de izlediği politika ile bölgenin baş aktörü olduğunu ispatladı. Batı ısrarla Türkiye ye rağmen bölge dizayn etmeye çalışıyordu. Ama her seferinde politikalarının iflas ettiği görüldü. Bunu örtbas etmek için kiralık kalemleri vasıtası ile Türkiye’nin bölge politikasının iflas ettiğini yaymaya çalışsa da gelinen durum bunun tam tersini gösteriyor.

      Daha üç ay öncesine kadar Türkiye’yi yalnız bırakarak Suriye deki diktatöre selam çakan batı ve ABD bugün Türkiye ye muhtaç duruma düştü. Onun da kurdukları koalisyonda olması için ziyaret üstüne ziyaret yapıyorlar. Basına yaptıkları Türkiye aleyhtarı beyanlar için özür diliyorlar.

      Sadece onlar değil PKK ve PYD de aynı şekilde Suriye rejimi ile işbirliği yaparak Türkiye ye kafa tutuyorlardı. PYD Esat ile anlaşarak kuzey Suriye de devlet kuracağını zannediyordu. PKK ise dünyaya çok önemli savaş gücü olduğunu ilan ederek, hem peşmergeleri hem de Yezidileri İŞID’ın elinden kurtardığını ilan ederek batıdan ağır silahlar istiyor çözüm sürecini bitireceği ile ilgili Türkiye ye şantaj yapmaya kalkıyordu.

       Ama İŞID hepsinin hesaplarını tersyüz etti. Önce Irakta ve Suriye de Şii zulmüne maruz kalan halkın tamamının desteğini alarak yapılandı. Özellikle Sünni Arap aşiretleri para ve insan desteği verdiler. Suriye de yeterince kuvvetlenince Irak’a girip kısa zamanda merkezi hükümete ve kuzey Irak Kürt yönetimine büyük ders verdi. Bölgedeki mevcut idarelerin hepsine savaş açtı.

      Iraktaki Kürtler ve Şiiler feryat edince havadan bombardımana tabi tutuldular. Şimdi de kara harekâtı yapmayı göze alamadıkları için Türkiye’ yi kafakol’a almak istiyor.

     Ama Türkiye artık eski Türkiye değil. “Madem bana ihtiyacınız varsa benim şartlarımda koalisyonda olurum” diye konuştu tezkereyi çıkardı.

      Tezkerede de dikkat çeken en önemli nokta; hem PKK ve dolayısı ile PYD hem de İŞID terör örgütü olarak zikredilip bunlarla mücadele edileceğini açıkça ilan ediliyor. Onun için neden PYD ye yardım edilmiyor diye soru sormak abestir. Türkiye de taş üstünde taş kalmasa da Kobani’ye silah yardımı mümkün değildir. Bu tezkereye aykırı olur.

      Batılılar; tüm terör örgütleri ve Suriye rejimi ile toptan bir mücadeleye razı olmadıkça Türkiye kılını kıpırdatacak gibi görünmüyor. Ve bence doğrusunu yapıyor. Bu sebeple sokağa çıkıp, şehirleri ateşe verenler de çok kısa sürede kuyruklarını kısıp inlerine çekileceklerdir. Bunun işaretlerini zaten şu saatlerde veriyorlar.

     Selamlarımla…