
05304670437
Vehbi Camgöz
Ben henüz ortaokul son sınıfında iken Dersim katliamını okumuştum. Ama bu okuyuş resmi tarih okuyuşu değildi. Aksine İslami mücadelesi ile bayraklaşarak Müslümanların gönlünde taht kurmuş, büyük şairimiz, üstat Necip Fazıl Kısakürek tarafından yazılan “tarih boyunca büyük mazlumlar” adlı kitabından okumuştum.
Eğer bunun dışında bir kitaptan ve yazardan okusaydım, okuduklarıma o günkü aklımla itibar eder miydim bunu bilmiyorum. Ama o güne kadar sadece şiirleri ile tanıdığım merhum Necip Fazıl’ın okuduğum ilk kitabı bu olmuştu. Kitap sadece Dersim ve büyük mazlum Seyit Rızayı değil, batıdan Jan Dark’ı bizden, İskilipli Atıf Hocayı, Süleyman efendiyi, Said Nursiyi ve daha birçok mazlumun hikâyesini anlatıyordu.
Anlaşılacağı üzere üstat bu kitapta Dersim olaylarını kısaca anlattıktan sonra esas olarak Seyit Rıza ve olayın mazlumlarını ve yaşanan mazlumiyetleri edebi bir dille anlatmıştı. Bunları okuyan birisinin Dersimde yaşanan katliamı makul ve mazur gösterenleri anlaması mümkün değildir. Nitekim cumhurbaşkanımız da başbakanlığı döneminde Dersim olaylarını anlatırken bu kitaptan etkilendiğini anlatmıştır.
Bugünlerde, Muharrem ayı dolayısı ile düzenlenen toplantılarda başbakan Ahmet Davutoğlu da Dersim katliamını dile getirmiş ve bu konudaki duygularını anlatırken daha önce kimsenin dile getirmeye cesaret edemediği bir benzetmeyi telaffuz etmiştir. Başbakanımız bu katliamı günün anlam ve önemine uygun olarak “modern Kerbela” olarak vasıflandırmıştır. Bununla da kalmayıp, başbakan sıfatı ile devlet olarak özür dilemiştir.
Ama bunu yapmakla arı kovanına çomak soktuğu kısa sürede anlaşılmış ve devletçi ve milliyetçi partiler bu söyleme tepki vermekte gecikmemiştir. Hatta kendisi de alevi ve Dersimli olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu ve partinin bazı sözcüleri bunun “Atatürk’le hesaplaşma” olduğunu dile getirdiler. Hatta günümüzde Aleviliğin merkezi kabul edilen Hacıbektaş ilçesinin CHP’li belediye başkanı bile başbakanın yaptığı konuşmadan rahatsız olduğunu belli etmekten sakınmamıştır.
Onların mantığına göre; Dersim de bir katliam yaşanmış ama bundan Mustafa Kamal Paşayı sorumlu tutmak mümkün değilmiş. Çünkü olayların yaşandığı zaman başbakan Celal Bayar imiş, olaylardan cumhurbaşkanının haberi yokmuş. Bunu gerçekmiş gibi millete anlatmaya çalışmaları insanı hayrete düşürüyor. O dönemde Mustafa Kamal paşaya rağmen bu işin yapılabileceğine, milletin inanacağını zannedecek kadar saf mı bu adamlar merak ediyor insan,
Herkes biliyor ki; 1930 şartlarında cumhurbaşkanının haberi olmadan bu devlette hiçbir şey yapmak mümkün değildi. Üstelikte 1937 yılında Dersimde yeterince sert davranmayan İsmet İnönü etnik kökeni dolayısı ile etkin olmadığı nedeni ile görevinden alınarak yerine ırkçı ittihatçı gelenekten gelen Celal Bayar’ı bizzat kendisi başbakan yapmıştır.
Toplum olarak geçmişin hatalarından kurtulmak için geçmişimizle hesaplaşmak zorundayız. Bizim geçmişimizi şekillendirenlerde cumhuriyetin kurucu kadrolarıdır. Dolayısı ile onlarla da hesaplaşılması gerekir ki, bundan sonra bu katliamlar yapılmasın.
Ama günümüz Alevileri ülke Müslümanlarını geçmişte baskılamış olmaları nedeniyle bu kurucu kadrolara, kendilerini katletmiş olsalar da onlara toz kondurmamayı tercih ediyor. Aslında sadece dersim de değil onlara uygulanan her kıyım hareketinde bu ulus devletçi kadro var iken aleviler zalimi başka yerde aramayı tercih ettiler.
Aslında bu günlerde ille de cem evi diye tutturmalarına bakmayın, eğer kendilerine tekke ve zaviyelerin üzerindeki yasağı kaldıralım böylece cem evleri zaten özgür olur deseniz buna yanaşmazlar. Çünkü bundan Sünni tasavvuf ekolleri de istifade eder diye istemezler. Onlar bu istekleri ile dini anlayış ve kurumlarına özgürlük değil, temeli laiklik olan yeni bir din kurulup tanınmasını istiyorlar.
Selamlarımla….
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018