Vehbi Camgöz

         14 Aralık 2014 tarihinde, yani bugün devleti ele geçirip birilerinin çıkarlarının hizmetine vermeyi gaye edindiği iddia edilen malum yapıya karşı çok yetersizde olsa kısmi bir soruşturma ve operasyon başlatıldı.

       Ben şahsen yaklaşık beş yıl gibi uzun bir süreden beri çok kapsamlı, 81 ili içine alacak bir soruşturma bekliyordum. Ancak görünen o ki; paralel yapıyı destekleyen başta Siyonistler, AB ve ABD sömürgecileri şimdilik böyle kapsamlı operasyonlara ikna edilememiş. Onlara rağmen de bu konjonktürde daha kapsamlı bir şey yapılamıyor, ülkenin kendi gücü maalesef henüz buna yetmiyor. Ama olsun “başlamış iş bitmiş iştir” sözü gereğince işin arkasının geleceğini ve cumhurbaşkanımızın tabiri ile “inlerine girileceği” nin önemli merhalesi olması açısından yine de hiç yoktan iyidir.

       Bugün başlatılan soruşturmada soruşturmanın şüphelileri kendilerini demokrasi ve özgürlük kahramanı olarak sunma gayretine girince benim gibi birçok insanın kasıkları ağrıyıncaya kadar güldüklerini zannediyorum. Bu mesajlarını da aslında ümitlerini çoktan kestikleri Anadolu insanından çok küresel efendilere verme gayretinde olduklarını açıkça gösteriyorlar. Operasyon haberlerini değişik yedi dilde vermelerinin tek sebebi budur.

       Peki; bu yapı için Anadolu insanının kılını kıpırdatmaması, onları mazlum olarak görmemesi, sadece kendi yandaşlarını ve şantaj ve tehditle yanlarına çektikleri iddia edilen bazı milletvekilleri ile promosyonlarla adliye ve gazete önüne yığmaları normal mi? Bu ülkede zulme karşıçıkacak milyonlar bu insanları neden mazlum olarak görmüyor? Acaba bunun için başta pensilvanya da ki SSK emeklisi zat(emekli vaiz deyince hempaları kızıyor) ve avenesi kafa yoruyor mu?

      Onlar yormasa da ben üzerinde düşünmeye son bir seneden beri devam ediyorum. Adı cemaat olan bir yapıya, Diyanet neden sahip çıkmıyor? Mesela koskoca bir imam-hatip camiası neden sahip çıkmıyor? Mesela bir sürü ilahiyat fakültesi ve sayıları yüzleri, mensupları milyonları bulan değişik meşrepli Müslüman cemaat ve STK’lar neden sahip çıkmıyor da, sadece kendilerinin kurduğu artık üyeleri bile kendilerinden uzaklaşmış tabela kuruluşları sahip çıkıyor?

     Bu cemaat faaliyete başladı başlayalı, yaklaşık kırk senedir bu ülkede hiçbir İslami yapı ve teşkilatla hiç olmazsa din kardeşliği zemininde bile buluşmamaya gayret etti. Bırakın buluşmayı bunların tamamıyla mücadele etti. Başta kendileri gibi düşünmeyip pensilvanyalıya biat etmeyen nurcular olmak üzere, imam-hatiplileri, Süleymancıları, milli görüşçüleri değişik tarikat mensuplarının tamamını yok sayıp, fırsat buldukça da hepsiyle amansız mücadeleye girdi. Yani şimdiye kadar kavgalı olmadığı hiçbir Müslüman gurup yok. Ama dış güçlerle fikrende olsa mücadele ettiğine şimdiye kadar hiç şahit olunmadı.

     Bazen birisi ile bazen birkaçı ile son 10 senede de tamamı ile kavgalı olduğunu biliyoruz. Ülkemizde ve dünyada Müslümanları onlar sevmez, onları da Müslümanlarsevmezler. Şimdiye kadar iktidarlarla iyi geçinmeyi ilke edinmişken zannederim mavi Marmara olayından sonrakendisine verilen görev gereği iktidarla da papaz oldu. Ne garip tesadüftür ki bütün bu kavgaların başlangıcı meşhur “one minute” çıkışından sonraya denk geliyor.

      Bugün gözaltına alınmak istenen şüpheliler şov yaparak batıya ve millete mesaj vermek için ellerinden gelen her türlü hareketi yaptılar. Batıdan gerekli desteği almak için yapmadık hokkabazlık kalmadı. Allahtan güvenlik güçleri sabır ve usuletle provokasyonlara imkân vermediler.

      Netice olarak pek toplumdan bekledikleri desteği bulamadılar. Kendi televizyonlarında çirkef ve iftira seansları gibi yayınlarına devam ediyorlar. Ha bu arada beklendiği gibi en önemli destek açıklaması İsrail den geldi.Ne tesadüf değil mi?

      Selamlarımla…