Vehbi Camgöz

        Seçimlere giderken baraj altında kalma ihtimali olan siyasi partiler aralarında ittifak yaparak baraj engelini aşmayı planlıyorlardı. Birçok girişim yaşanmasına rağmen sadece SP ile BBP arasında seçim ittifakı gerçekleşti. Kendilerine de “milli ittifak” dediler.

       Bunda yadırganacak hiçbir şey yok. Geçmişte de milli görüş partisi böyle bir ittifak yapmıştı. Güzel de bir sinerji yakalayarak paralel yapı hariç tüm İslami gurupların desteğini almıştı. O dönemde sadece F. Gülen ve onun elemanları bu ittifaka şiddetle karşı çıkmıştı.

      Ama bugünkü ittifaka F. Gülen ve onun örgütü paralel yapısı dışında hiç bir İslami cemaat ve cemiyet bu ittifakı desteklemiyor. İttifak yapan partilerin genel başkanları İsmail ağa cemaati şeyhi Mahmut efendiden destek istemeye gitmişler, ancak destek yerine nasihat almışlar. Basına yansıyan açıklamada da; “bizim paralel yapının projesi ittifakla işimiz olmaz” demişler. Bu cemaatin kendilerini desteklediğini söyleyen genel başkanlarını açıkça yalanlamışlar.

        Aslında hem bu cemaat hem de geçmişte milli görüş partilerine oy veren diğer Müslümanlar, bugünkü SP yöneticilerinin seçimden önce ne olursa olsun, kiminle olursa olsun, hatta CHP ile dahi ittifak aradığı, görüşmelerde ilerleme sağlandığını, daha sonra CHP kanadının ittifakı reddettiğini biliyor. Onun içinde yapılan ittifaka Ak parti karşıtı olanlar dışında kimse olumlu bakmıyor.

      Koskoca milli görüş hareketinin; izzetini ve onurunu çiğnediklerini düşündüğüm bugünkü SP yöneticilerinin davamız olan milli görüşü F. Gülenin arka bahçesi konumuna getirmeleri beni oldukça yaralıyor. Bu teşkilatın bir gün İsrail ve F. Gülen doğrultusunda hareket edebileceğini söyleselerdi bunu söyleyenlerle canım pahasına mücadele ederdim. Oysa bugün bırakın söylenmesini SP lideri bunu bizzat ilan ediyor.

        Bunları söylemekle daha önce milli görüş için mücadele etmiş olanlara bir mesaj veriyor. Bu mesaj da şu; “ ömrünü İsrail ve Siyonizm’in tehlikelerini ümmete anlatmayla geçirmiş olan Erbakan çizgisinden çıktık. Onun evladına bile bu partide yer vermedik. İsrail ve Siyonizm karşıtı olduğu için F. Gülen’in hücumlarına maruz kalmasını da önemsemiyor ve ikbal ve koltuk için Gülenin yanında duruyoruz.”

      O Gülen ki; tamamen Erbakan hocamızın gayret ve teşvikleri ile Gazze’ ye yardım götüren mavi Marmara gemisi saldırıya uğrayıp Müslümanlar şehit olduğunda alenen İsrail’in yanında pozisyon almaktan çekinmemişti. SP genel başkanı zaman gazetesine 12 mayıs 2015 tarihinde verdiği demeçle hem mavi Marmara şehitlerinin hem de merhum Erbakan hocamızın ruhunu muazzep etmiştir.

      Kendilerine ne kadar “milli” ittifak deseler de güçlerini artık milletten almadıkları, milletten almak yerine Pensilvanya dan aldıklarını bu demeçle ilan etmişlerdir.

     Koskoca hareketi F. Gülen ve onun çetesine robot haline getirmişler, robotun şarjını da Gülen’e yaptırıyorlar. Onun gazete ve televizyonunda, onların hoşuna gidecek şeyleri söylüyorlar.

      Diyorum ki; acaba bu saçma demeçleri vermesi için SP genel başkanına da bilmediğimiz bir sebeple şantaj mı yapıyorlar? Kamalak’ı bilmem ama Destici’nin şantaja muhatap olduğuna dair piyasada epeyce söylenti dolanıyor. Yoksa SP müttefik kurbanı mı oluyor?   

      Onun için bu ittifak milli değil, olsa, olsa pilli ittifaktır.

      Selamlarımla..