
05304670437
Vehbi Camgöz
Öyle anlaşılıyor ki; bu seçimlerin sonucunu daha uzun süre tartışıp yorumlayacağız. Aslında teker, teker seçmenlerin hangi saiklerle oy verdiklerini bilemeyeceğimize göre, “olsa, olsa” tahmini yaparak yorumlayacağız. Orta vade de ise yapılacak araştırmalarla bu seçim sonuçlarını daha iyi anlama imkanımız olacak.
Yani açıkça söylemek gerekirse gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında seçim sonuçlarını yorumlamak üzere yazı yazıp konuşma yapanlar tıpkı körlerin fili tarifi gibi yorumlar yapıyorlar. Hatta bir kısmı da biraz ukalalık yaparak geçmiş seçim sonuçları ile mukayese yaparak yorumluyorlar.
Bana göre hem bu iktidarı hem de geçmişte seçim kaybeden iktidarları iktidardan uzaklaştıran sebep bu iktidarların kendilerini güçlü hissederek batıdan ve Amerika’dan bağımsız dış politikaya yeltenmeleridir.
Rahmetli Adnan Menderes'te böyle yaptığı için darbeye maruz kaldı ve ortadan kaldırıldı. Demirel de aynı nedenle darbelerle gitti. Merhum Ecevit, İsrail’e “terörist devlet” dediği için başına bekçi olarak Kemal Derviş görevlendirildi. Batı güdümündeki doğan medyası ona da yapmadığını bırakmadı. Merhum Erbakan hocamız ise siyasete girdiği günden vefatına kadar aynı çevrelerce hep düşman ilan edildi.
Televizyonlara baktığımda ağız birliği etmişçesine herkes halk dalkavukluğu yapıyor. Seçimlerde seçmenin verdiği mesajın ne kadar değerli olduğunu ballandıra, ballandıra anlatıyorlar. Tabi ki millet iradesi değerlidir ve her şeyin üzerindedir. Ancak “bizim halkın en doğru kararı verdiği” şeklindeki tespitlere ben şahsen inanmıyorum. Bizim halkımızın da isabetli ve yanlış kararları vardır. Ve isabetli karar verince faydasını yanlış karar verince de zararını görmüştür. Bunun örnekleri de siyasi tarihimizde çoktur. Bazen kendi verdiği kararı beğenmeyip “size oy verdiğim elimi keseceğim” diye feryat ettiğine de çok şahit olduk.
Ancak bu defa bence de ortaya çok önemli bir karar çıktı. Milletin oyları neticesinde bu sistemin ülkeyi yönetmek değil, yönetilmesini engellemek üzerine kurulduğunu millet verdiği oyla ortaya çıkardı. Tıpkı batıda özellikle parlamenter sistemde inat eden İtalya da istikrarsızlığın örneği olduğu gibi ülkemiz de, de 70lerde 90larda bu sistem bize çok şey kaybettirmişti.
İşin başında bulunan cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 5 seneden beri bu sistemden vaz geçip başkanlık sistemini getirme önerisini bunun için yapıyordu. Bu sistem öyle bir sistem ki erkleri birbirine bağlamış. Yasamada çoğunluğu kaybeden yürütmede de güç kaybediyor. Yürütme güçlü olunca yasama organının bir fonksiyonu kalmıyor. Hem meclise hem de yürütmeye hakim olan otomatik olarak yargıya da hakim oluyor.
Eğer şimdi ülkede başkanlık sistemi olsaydı, biz başkanla meclisin ayrı, ayrı partilerden olduğu için başkanın sınırlanacağını konuşuyor olacaktık. Bir yönetim krizinden bahsetmeyecek, ekonominin çökme kaygısını yaşamayacaktık.
Şimdi ise daha seçimin sonuçları açıklanmadan ülke yönetim krizine girdi. Siyasi partiler bir birlerine karşı siyasi manevralar yapmaya ve kabul edemeyecekleri şartlar ileri sürmeye başladılar. Geçmişte yapılan koalisyonların partileri bitirdiğini bildikleri için hemen hepsi koalisyondan uzak durmak istiyorlar. Eğer koalisyon kurarlarsa iktidar gibi davranamayacaklarını biliyorlar.
İşte bu son seçimler bütün bunları düşünüp, sorgulayıp, soruşturmamız açsından faydalı oldu. Hani “bir musibet bin nasihatten evladır” misali..
Seçim sıcaklığı geçip insanlara sükunet gelince bunları daha serin kanlı düşünüp, adaletten uzak, daha da önemlisi yönetilebilir imkanlar doğurmaktan uzak bu sistemin artık ülkemizin gelişmesi önünde engel olduğunu göstermesi açısından seçmenin tercihi öğretici olmuştur.
Seçim sonuçlarının İsrail de, Avrupa da, Amerika da bayram havası estirmesinin gerekçesi, ülkemizin başkanlık siteminden uzaklaştığını görmeleridir. Bu durum bile başkanlık sisteminin ülkemiz lehine olduğuna en büyük delildir. Seçim sonuçları vesilesi ile bunu da açıkça görmüş olduk.
Selamlarımla..
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018