WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
AK PARTİNİN FABRİKA AYARLARI
1.02.2015

 

 

 

              

          Ak parti seçimlerde tek başına iktidar olma şansını kaybedince ona herkes yol gösterme yarışına girişti. Kimileri kurucu genel başkanı ile arasına mesafe koymasını, kimisi dış politikasını gözden geçirmesini, kimisi de kuruluşta savunduğu fikirlere (fabrika ayarlarına) geri dönerek yeniden ABD, Avrupa ve dolayısı ile İsrail’le ilişkilerini düzeltmesini tavsiye ediyorlar.

 

 

 

         Bilindiği gibi ak parti kurulurken hem ülkemizde hem de batı nezdinde meşruiyet tartışmaları içinde kurulmuştu. Parti yöneticileri de hiç olmazsa geçici bir müddet hem içerdeki darbeci ve vesayetçi zihniyetle hem de batı ile iki cephede mücadeleden kaçındığı için kendisinin de batılı değerleri benimsediğini o değerlere bağlı kalacağını söyleyerek içerdeki mücadelesi için batıdan destek almasa bile uğraşmak zorunda kalmama yolunu seçmişti.

          Hatta bunun dozunu da ayarlayamadığı için adeta ABD, İsrail ve Paralel örgütün kucağına oturmuş intibaını veriyordu. 2009 yılına kadar bu politikayı izleyerek geldi. Bu politikanın sonucu olarak da bizzat genel başkanının ağzından “biz değiştik, milli görüş gömleğini çıkardık” dediğine şahit olduk. O dönemde Cidde de yapılan bir toplantıda “bizim İslam birliği diye bir planımız yok” dediği için ülke Müslümanlarını üzerken batılılar ve paralel örgütün methüsenasına mazhar olmuştu.

        Artık batılılar ve Siyonistler tarafından kabul edildiği zehabına kapılan parti yöneticileri de İsrail, Suriye ve Filistin arasında arabuluculuğa soyunarak asırlık anlaşmazlığı çözebileceklerini sanmışlardı. Bu çerçevede görüşmelere yapılıyor, İsrail başbakanı meclis de kürsüye çıkarılıyordu.

     Ancak bütün bu iyi niyete ve hatta teslimiyete rağmen Siyonist yine de memnun olmuyordu. Tüm barış çabalarına rağmen barışa yanaşmak yerine özellikle Gazze de zulümlerine son sürat devam ediyordu. Bununla da yetinmeyip, ülkenin dış politikasını, istihbaratını, yargısını ve güvenlik güçlerini içerdeki maşaları vasıtası ile elinde tutarak at koşturmaya çalışıyordu.

       Ak parti yönetimi için iki seçenek kalmıştı. Ya tamamen teslim olup onun emrine girerek koltuğunda oturacak veya “yeter artık” diyerek kendi inancı doğrultusunda politikalar izlemeye başlayacaktı. İkinci yolu tercih ederek şahsiyetli davranmaya çalışınca ipler kopmaya başladı. Daha önce kendisine ödüller verenler birdenbire Tayyip Beyi istenmeyen adam ilan etmeye başladılar.

       İçerde kendilerine bağlı bulunan örgüt ve basın yayın organları ve dışarda ABD ve Avrupa ona karşı planlar yürürlüğe koymaya başladılar. Onlar planlar kurdukça millet feraseti ile ak parti etrafında çoğalmaya başladı.

      2011 genel seçimlerinde, 2014 mahalli seçimlerinde, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hep desteklediler. Hatta son seçimlerde bile onu en büyük parti yaptılar.

      Bu seçimlerde de onu sandıkta yenemeyeceklerini  seçim sisteminin azizliğini kullanarak yeni bir proje partiyi de başka partilerin oyları ile meclise sokarak önünü kesmeye çalıştılar.

     Milleti ondan koparmak için yapmadık plan koymadılar. Çeşitli yargı darbeleri yürürlüğe koydular. Dünyada teröre destek verdiğini ilan ettiler. Çünkü onlara göre kendilerine bağlı olmayan Müslümanlar olsalar, olsalar ancak terörist olurlardı. Halen de bu mavalı okumaya devam ediyorlar.

    Tek başına iktidarı kıl payı kaybedince umutlanan bu çevreler daha önce parti içinde tuttukları kriptoları ve bazı basın mensuplarını kullanarak partinin halen uyguladığı ümmet lehine politikalardan vazgeçerek yeniden batının ve İsrail’in kucağına oturma manasına gelen “fabrika yaralarına dönme” tavsiyesini dillendirmeye başladılar.

       Şunu rahatça söyleyelim ki; ak partiye bu tavsiyede bulunanlar ister parti içinden olsun, ister dışından olsun partinin İslami istikametten kopup batıya yeniden kul köle olmasını, dünyanın sömürgeci statüsünü tartışmamasını (dünya beşten büyüktür) dememesini isteyenlerdir.

      Ak parti ya dünya egemenlerinin isteğine uyarak geçmişteki sağ partiler gibi milletin tokadını yiyecek veya direnerek istikametini devam ettirerek sadece milletimizin değil tüm İslam milletinin umudu olmaya devam edecektir.

        Selamlarımla....

        

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • emin ünlüer

    emin ünlüer

    1.06.2012 12:09

    Ali bey verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz.Elinize beyninize sağlık.Gerçekten yeni nesil araştırma yapmadan okumadan teknolojiden böyle yararlanıyor. Facebook sayfasına girdiğinizde oyun odalarında 24 saat boş kalmıyor. Selamlar.

Yazarlar

Haber İhbar