
05304670437
Vehbi Camgöz
Ak parti seçimlerde tek başına iktidar olma şansını kaybedince ona herkes yol gösterme yarışına girişti. Kimileri kurucu genel başkanı ile arasına mesafe koymasını, kimisi dış politikasını gözden geçirmesini, kimisi de kuruluşta savunduğu fikirlere (fabrika ayarlarına) geri dönerek yeniden ABD, Avrupa ve dolayısı ile İsrail’le ilişkilerini düzeltmesini tavsiye ediyorlar.
Bilindiği gibi ak parti kurulurken hem ülkemizde hem de batı nezdinde meşruiyet tartışmaları içinde kurulmuştu. Parti yöneticileri de hiç olmazsa geçici bir müddet hem içerdeki darbeci ve vesayetçi zihniyetle hem de batı ile iki cephede mücadeleden kaçındığı için kendisinin de batılı değerleri benimsediğini o değerlere bağlı kalacağını söyleyerek içerdeki mücadelesi için batıdan destek almasa bile uğraşmak zorunda kalmama yolunu seçmişti.
Hatta bunun dozunu da ayarlayamadığı için adeta ABD, İsrail ve Paralel örgütün kucağına oturmuş intibaını veriyordu. 2009 yılına kadar bu politikayı izleyerek geldi. Bu politikanın sonucu olarak da bizzat genel başkanının ağzından “biz değiştik, milli görüş gömleğini çıkardık” dediğine şahit olduk. O dönemde Cidde de yapılan bir toplantıda “bizim İslam birliği diye bir planımız yok” dediği için ülke Müslümanlarını üzerken batılılar ve paralel örgütün methüsenasına mazhar olmuştu.
Artık batılılar ve Siyonistler tarafından kabul edildiği zehabına kapılan parti yöneticileri de İsrail, Suriye ve Filistin arasında arabuluculuğa soyunarak asırlık anlaşmazlığı çözebileceklerini sanmışlardı. Bu çerçevede görüşmelere yapılıyor, İsrail başbakanı meclis de kürsüye çıkarılıyordu.
Ancak bütün bu iyi niyete ve hatta teslimiyete rağmen Siyonist yine de memnun olmuyordu. Tüm barış çabalarına rağmen barışa yanaşmak yerine özellikle Gazze de zulümlerine son sürat devam ediyordu. Bununla da yetinmeyip, ülkenin dış politikasını, istihbaratını, yargısını ve güvenlik güçlerini içerdeki maşaları vasıtası ile elinde tutarak at koşturmaya çalışıyordu.
Ak parti yönetimi için iki seçenek kalmıştı. Ya tamamen teslim olup onun emrine girerek koltuğunda oturacak veya “yeter artık” diyerek kendi inancı doğrultusunda politikalar izlemeye başlayacaktı. İkinci yolu tercih ederek şahsiyetli davranmaya çalışınca ipler kopmaya başladı. Daha önce kendisine ödüller verenler birdenbire Tayyip Beyi istenmeyen adam ilan etmeye başladılar.
İçerde kendilerine bağlı bulunan örgüt ve basın yayın organları ve dışarda ABD ve Avrupa ona karşı planlar yürürlüğe koymaya başladılar. Onlar planlar kurdukça millet feraseti ile ak parti etrafında çoğalmaya başladı.
2011 genel seçimlerinde, 2014 mahalli seçimlerinde, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hep desteklediler. Hatta son seçimlerde bile onu en büyük parti yaptılar.
Bu seçimlerde de onu sandıkta yenemeyeceklerini seçim sisteminin azizliğini kullanarak yeni bir proje partiyi de başka partilerin oyları ile meclise sokarak önünü kesmeye çalıştılar.
Milleti ondan koparmak için yapmadık plan koymadılar. Çeşitli yargı darbeleri yürürlüğe koydular. Dünyada teröre destek verdiğini ilan ettiler. Çünkü onlara göre kendilerine bağlı olmayan Müslümanlar olsalar, olsalar ancak terörist olurlardı. Halen de bu mavalı okumaya devam ediyorlar.
Tek başına iktidarı kıl payı kaybedince umutlanan bu çevreler daha önce parti içinde tuttukları kriptoları ve bazı basın mensuplarını kullanarak partinin halen uyguladığı ümmet lehine politikalardan vazgeçerek yeniden batının ve İsrail’in kucağına oturma manasına gelen “fabrika yaralarına dönme” tavsiyesini dillendirmeye başladılar.
Şunu rahatça söyleyelim ki; ak partiye bu tavsiyede bulunanlar ister parti içinden olsun, ister dışından olsun partinin İslami istikametten kopup batıya yeniden kul köle olmasını, dünyanın sömürgeci statüsünü tartışmamasını (dünya beşten büyüktür) dememesini isteyenlerdir.
Ak parti ya dünya egemenlerinin isteğine uyarak geçmişteki sağ partiler gibi milletin tokadını yiyecek veya direnerek istikametini devam ettirerek sadece milletimizin değil tüm İslam milletinin umudu olmaya devam edecektir.
Selamlarımla....
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
emin ünlüer
Ali bey verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz.Elinize beyninize sağlık.Gerçekten yeni nesil araştırma yapmadan okumadan teknolojiden böyle yararlanıyor. Facebook sayfasına girdiğinizde oyun odalarında 24 saat boş kalmıyor. Selamlar.