WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
ABD KİMLERİ SATMADI Kİ?
2.02.2015

      

 

     Irkçı ve bölücü Kürtlere başlatılan operasyonlardan sonra, basında birçok kalem tarafından “ABD Kürtleri sattı” başlıklı köşe yazısı ve yorumlar yayınlanmaya başladı.

    Bu yazıları yazıp yorumları yapanlar, ya numara yapıyorlar, veya ABD’yi hiç tanımıyorlar. Aslında ben bunların ABD’yi tanımadıklarını hiç düşünmüyorum. Aksine Kürtlerin bir gün satışa getirileceklerini bile, bile onları seçim sürecini bitirip devletle savaşmaları için Avrupa ve ABD’nin oyununa getirdiklerini düşünüyorum.

     Şöyle geriye dönüp kendi yakın siyasi tarihimize bakmamız bu yorumları yapanların bu akıbeti bildiklerine en önemli delildir.Dünyanın çeşitli yerlerindeki yüzlerce idareci ve siyasetçiyi incelemeye gerek yok. Sadece bizim ülkemizde kandırıp daha sonra yüzüstü bıraktığı siyasetçileri aklımıza getirmemiz kafidir.

     Bu siyasetçilerden ilki 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü dür. 2.dünya savaşı sonunda onu destekleme vadiyle çok partili hayata geçmesini sağlayıp, ilk seçimlerde DP için her türlü desteği vermeleri İnönü de hayal kırıklığı yaratmıştı.

     İktidara gelen DP Amerika dan her türlü desteği görürken ekonomik gelişmesini sağlamak üzere Rusya ile de ilişki kurmaya yeltenir yeltenmez ABD, DP ile köprüleri atarak onu darbe ile alaşağı etti.

    DP yerine kurulan AP ile de başta her konuda anlaşırken Süleyman Demirel ülke kalkınması için devlet yatırımına hız verip özellikle GAP projesini ciddiyetle yürüttüğünü görünce onu da anında satarak birçok defa darbeye ve muhtıraya muhatap etti. Hatta 12 Eylül'de darbeyi kendilerinin yaptırdığını alenen söylediler.

   28 Şubat sürecinden sonra yeni iktidar arayışları sırasında Ak parti ile onun yöneticilerini de ABD destekleyerek iktidara getirmedi ise bile iktidarda olmasını kendi menfaatlerine uygun bulup sabırla destekledi. Ülkede askeri vesayetin yenilmesine yardım da ettiler. Ancak 2009 yılında başbakan R. Tayyip Erdoğan İsrail’e kafa tutunca onunla da ipler koptu. Arkasından da askeri darbe ihtimali kalmadığı için toplumsal olaylar ve yargı darbesi ile onu da harcamak istedi. Halende paralel yapı üzerinden bu mücadeleyi sürdürüyorlar.

    Aslında Kürtlerle son olaylardan sonra ABD ilgilenmiş, onları Tayyip beye karşı çıkmaları için teşvik etmişti. Bu durum yaklaşık iki sene önce başlamış Kürt siyasetçiler ABD de çok büyük hüsnü kabul görmüşlerdi. Zannettiler ki ABD bizi her zaman destekleyecek, buna güvenerek HDP yöneticileri gemi azıya alıp iktidarı aşağılayan beyan ve davranışlar sergilediler. Başta Tayyip bey olmak üzere Ak partilileri aşağılayan, hakaret eden beyanlar ettiler.

    Ancak Suriye de yaşanan olaylar ABD’yi yol ayrımına getirdi. Ya PKK ve onun Suriye deki uzantısı ile siyasi uzantısını yanında tutacak Türkiye devletini karşısına alacaktı, veya tersini yapacaktı. ABD’nin son olaylarda Türkiye’yi  ve PKK ile HDP ye karşı olan kuzey Iraktaki Kürt yönetimini tercih ederek diğer Kürtleri satmışa benziyor.

     Bu durum da aslında PKK ve Kürtleri yürütülmeye çalışılan çözüm sürecine mecbur edecektir. Eğer bunu böyle anlamayıp, bazı Avrupa ülkelerinin sözüne güvenirlerse çok yakında onlar tarafından da satışa çıkarılacaklarını dikkate almalılar.

    Kürt siyasetçiler gerçekten sivil ve silahsız bir siyaset yapmak istiyorlarsa kendilerini dış güçlere ve Cihangir marjinallerine değil ana gövdeyi temsil eden halk kitlelerine kendilerini kabul ettirmekten başka çareleri yoktur. Bugün ABD’nin satışına gelenlerin yarın marjinallerin de satışına gelirler. Bunun da işaretleri şimdiden görünüyor.

     Selamlarımla....

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar