WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
KÜFRÜ MEŞRULAŞTIRANLAR
17.10.2015

                

 

       Ülkemizde Müslüman siyasetçi olarak yaşamanın, siyaset yapmanın bedelini hep ödettiler, ödetmeye de devam ediyorlar. Dün bunu; Menderese, Özal’a, Erbakan’a çeşitli yollarla yaptılar. Aynısını bugünde cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yapıyorlar.

      Ama siyasi mücadeleyi yasalar çerçevesinde, fikirle hizmetleyapmaktan aciz kalanlar işi çirkefliğe vurarak tehdit, hakaret, darbeve küfürle yapıyorlar. Savundukları batılı değerleri millet elinin tersiyle itip karşılarında yerli ve milli düşünceleri savunanları benimseyince yerli siyaset erbabına hakaret ve küfürler yağdırmaya başlıyorlar, eğer güçleri varsa askeri veya sivil darbe ile yapıyorlar.

    Ak parti iktidarının başarı zirvesini yakaladığı 2013 yılında Tayyip Erdoğan’ı darbe ile indiremeyeceklerini, siyaseten yenemeyeceklerini anlayanlar yeni planlarını devreye sokarak, onu itibarsızlaştırmak, sandık dışı yollarla devirmek istediler. Haftalar boyunca binlerce insanı terörize ederek yaktılar, yıktılar Tayyip Erdoğan’a ve ailesine ağza alınmayacak küfürler savurdular. Bununla da yetinmeyip, İslam’ın ibadet hanesine ve  sokaktaki Müslüman kadınlara saldırdılar.

    Bunları yaparken de adeta olaylara imzalarını atarcasına “esas zulüm 1453te başladı diye dövizler yazdılar. Yani bu olayları ülkemiz insanından ve tarihinden intikam almak niyeti ile batının hesabınayaptıklarını ilan ettiler.

     Bu olaylar sırasında Erdoğan’a yapılan küfürleri ne yazık ki en yakın arkadaşları meşrulaştırma gayretine giriştiler. Devrin cumhurbaşkanı, devrin başbakan yardımcısı kader birliği ettikleri arkadaşlarına, ülkenin başbakanına haftalar boyu yapılan küfürler karşısında tek bir kınayıcı laf etmediler. Aksine bu küfürleri edenlere, ülkenin önemli projelerine karşı çıkanlara “sizi anlıyoruz” diyerek hak verdiler. Olaylar sıcakken yapmadıkları gibi şimdiye kadarda olaylar dolayısı ile cumhurbaşkanını suçlayan imalarda bulundular.

   O günden sonra küfürbazlar daha da azarak bu küfürleritabanlarına yaydılar. Binlerce insan koro halinde cumhurbaşkanına küfürbazlar korosu, küfürler  yağdırırken bunları ayıplamak, kınamak, karşı çıkmak yerine, kendisine küfür edilen suçlanarak, neden hukuki yollardan hakkını aradığı, neden mahkemeye verdiği sorgulanıyor. Yani onlara göre küfür ve hakaret edenlerin suçu yok ama kendisine makamına, ailesine küfür edilen cumhurbaşkanı onları dava edince bu diktatörlük oluyor. Bunu her fırsatta söyleyerek bir yerlere mesaj veriyorlar.

    Ülkede kanlı terör olaylar oluyorken, terör nedeniyle tüm dünya,ülkenin hükümetine ve idarecilerine taziye dilerken, ülkede cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi taziye mesajını ülke idarecilerine değil, terör destekçisi olduğu açıktan belli olan bir  siyasi partinin genel başkanına iletiyor. Bu konuda eleştirilince de bundan yakınıyor. 

     Orta boy bir ilçede belediye başkanı iken Tayyip bey tarafından ülke siyasetine sokulup uzun yıllar sanayi bakanı yaptığı bir kişi de keza yaşanan olayları fırsat bilerek yapılan küfürleri meşrulaştırmak için üşenmeden kitap yazıyor, ve her fırsatta ke kendisine yapılan iyiliğin bedelini ödüyor!

     Cumhurbaşkanı ile aralarında kişisel anlaşmazlık olduğunu herkesin bildiği bir yüksek mahkemenin eski başkanı, Tayyip beye milyonlarca mesajla sövenler için mahkemesinde açılan davayı önemsemeyerek cezasız kalmasına sebep olması yetmezmiş gibi,bugünlerde bulduğu ilk mikrofona konuşarak, kişisel hesaplaşmasını,cumhurbaşkanına yapılan küfür ve hakaretleri fikir özgürlüğü olduğunu millete yutturmaya çalışıyor.

     Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Ancak şuna aklım ermiyor. İnsanlar nasıl oluyor da, basit kişisel menfaatler veya korkular için kader birliği ettikleri insanlara böylesine düşman oluyorlar? Düne kadar yere göğe sığdıramadıkları dava arkadaşlarını satabiliyorlar merak ediyorum?

    Yapılan küfürlerin asıl sebebini milletimiz anlıyor. Onlar ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar millet nezdinde bunları meşrulaştıramazlar. Ama kendileri de tarihin vicdanında vefasızlıkları ile anılırlar.

    Selamlarımla...

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar