
05304670437
Vehbi Camgöz
Suriye olayları başladı başlayalı bazı kesimler iktidarın bu konudaki dış politikasını kıyasıya eleştiriyorlar. Bu eleştirilerin büyük bir bölümü ideolojik ve partizan nedenlere dayanıyor.
Son 15 seneye kadar izlenen dış politikamız ırk esasına dayanan ulus devlet ideolojisini bir gereği olarak batının kuyruğuna takılmış onun rotasından şaşmayan bir çizgi izlediği için dünyada olan olaylara karşı kendi refleksimizi yerine batının çizgisini izliyorduk. Onlarında dış politikadaki temel çizgileri menfaatlerine dayanıyordu.Bizde halk nasıl düşünürse düşünsün dış politikamızda yönümüzü batıya dönüp, Türk ve İslam dünyasına ise sırt çevirmiştik.
Dünyanın her tarafından ırkçı, sömürgeci batıcı ve batılı devletler İslam dünyası için özel politikalar geliştirip bölgede cirit atarlarken bizim buralara yönelmemizi resmi ideolojimizi bloke eden batılılar adeta yasaklamıştı. Onların bize dayattığı propagandaya göre; “Ortadoğu bataklık” dı, bizim bu bataklığa bulaşmamamız lazımdı. Çünkü kendileri bataklık dedikleri bu coğrafyaya boğazlarına kadar girerek sömürü çarklarını kurmuşlardı. Bizim buraya bulaşmamızı o yüzden istemiyorlar, yönümüzü es kaza döndüğümüzde de “eksen kayması” safsataları ile içimizdeki kafasızlar eliyle propaganda yapıyorlardı.
Ancak 20. Asrın ortalarından sonra ülke siyasetine İslami bir renk katılınca ülke insanı, “İslam birliği” “mazlumların yanında durmak” “daha adil bir dünya” fikirleri slogan kabilinden de olsa ülke gündeminde duymaya başladı.
Daha sonra bu iktidar işbaşına gelince yavaş, yavaş vicdanlı ve inancımızı önceleyen dış politika izlemeye başladı. Bunun ilk işaretini meşhur Davos çıkışında, Arap devrimlerine yaklaşımda, dünyanın mazlumlarına yardımlarda ve son olarak ta Suriye meselesinde gördük.
Daha ilk olaylar patlak verdiği günden bu güne kadar iktidarın bu politikasında zerrece bir sapma olmadı. Hep zalim rejim karşısında mazlum Suriye halkının yanında oldular. Zalime karşı durup mazluma kucak açmanın maddi kaybını hesaplamadan, amansız, fakatsız, dosdoğru bir politika izlediler. Olayların başında, başta Amerika olmak üzere batılılar muhalefeti desteklerken sonradan Müslümanların işbaşına gelme ihtimali onları Suriye rejiminin yanına itti.
Bizim muhalefet ise hem Suriye deki zalimin mensup olduğu mezhep, dolayısı ile hem de İslam karşıtlığı dolayısı ile Suriye de Müslümanlar işbaşına geleceğine, alevi Esat daha iyidir, ideolojik yaklaşımını sergilediler. İş sadece bizdeki İslam karşıtlarının değil dünyadaki İslam karşıtlarının da bu noktaya gelmesi ile bugünkü içinden çıkılmaz hale geldi.
Bugünlerde sorunun masada çözülmesi için toplantılar tertip edilmeye başlandı. Ancak ne hikmetse Suriye de birlikte yaşama azminde olanlar yerine, mevcut rejimle el ele vererek orayı bölmek isteyen terör örgütü PYD de masaya oturtulmak isteniyor. Buna mukabil rejimle savaşanlar masaya alınmıyor.
Türkiye bunun olamayacağını söylese de sözüne itibar edilmediğini anlayınca resti çekerek boykot kararını açıkladı. Yazının yazıldığı saatlerde ajanslara düşen haberlerde, Türkiye istemese de PYD, BM tarafından masaya davet edilmiş. Bunun henüz nasıl neticeleneceğini bilmiyoruz. Ancak batı şunu anlayacak ki; bölgede Türkiye’nin istemeyeceği hiçbir oluşumun veya barışın yaşama şansı olmayacak.
Dünya egemenleri istedikleri kadar kendileri çalsın kendileri oynasın, ülkemizin izlediği vicdanlı dış politika sadece bölge halkları nezdinde değil dünya mazlum halkları nezdinde de onaylanmıştır. Halkaların bu onayı ülkemizi sanılanın aksine Suriye konusunda baş aktör yapmıştır. Türkiye olmadan masa kurulamaz. Kurulsa da anlaşma sağlanamaz. Anlaşma sağlansa da uygulanamaz.
Selamlarımla....
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018