
05304670437
Vehbi Camgöz
Anılması ve kutlanması topluma dayatılan özel günleri entelektüel ve batıcı aydın kesim milletin medeniyetine, inancına, kültürüne saldırı vesilesi sayıyorlar.
Bu her özel günde yapılıyor. Sevgililer günü deyip saldırıyorlar, anneler günü deyip saldırıyorlar, babalar günü deyip saldırıyorlar, yılbaşı deyip saldırıyorlar.....
İçinde bulunduğumuz günde “kadınlar günü” imiş. Onu da İslam’a ve değerlerimize saldırı bahanesi yapmaktan çekinmiyorlar. Oysa tıpkı kendileri gibi İslam’a karşı olan Mekke deki cahiliye Arapları kadın cinsini insan yerine koymazken İslam kadın erkek ayrımı yapmadan bütün insanları izzetli bir mevkie yükseltmişti. Bunu gizlemeye çalışıyorlar.
Keza daha geçen asrın başlarına kadar hayran oldukları batı kültür ve medeniyetinde, kadının bir eşya gibi alınıp satıldığını, “kadında ruh var mıdır, yok mudur?” diye tartışıldığını ülke insanından gizlemeyi, görmemezlikten gelmeyi aydın olmak zannediyorlar.
Bizim toplumumuza “Fransız” aydınlarımızın batıda kadın ve çocukların nasıl sömürüldüklerini, maden ocaklarında en az günde 16 saat çalıştırıldıkları halde erkeklerin dörtte biri ücreti bile alamadıklarını öğrenmelerini tavsiye ederim.
Asırlarca kilise baskısı altında inim, inim inleyen bu kadınların yaşadığı çileleri şarklı kalemler değil, bilakis batılı kalemlerin anlattığını okusunlar. Mesela hepsinin fikir babası Karl Marks ve onun kızı olan Tussy Marks’ın kalemlerinden okusunlar.
Tussy Marks kendisi İngiltere ve Fransa da ki kadın hareketlerini yakından takip etmiş bir Marksist olarak kadının çektiklerini hatıralarında uzunca anlatmış. Eminim bizim sözde aydınlarımızda bunları okumuşlardır. Ama gerçekleri tersyüz edip her fırsatta İslam’a hücum etmeyi ilke edindikleri için bunları toplumdan gizliyorlar.
Çünkü ülkemizde kadının bugün gelmeye çalıştığı geçmişte saygınlığın zirvesini geçmişte yaşamış olması onların işine gelmiyor. Çünkü onlar kadını soyup içki masalarına oturtup şehvetlerine meze yapmak istiyorlar. Kadının evinde, işinde çocukları ve eşleri ile mutlu bir hayat sürmesinden se, barda, pavyonda olmasını medeniyet diye yutturmaya çalışıyorlar.
Sadece bununla da yetinmeyip sokağı, çarşıyı, resmi daireyi, okulu, medyayı tüm toplumsal alanı kendi şehevi duygularını şahlandıracak, hayvani duygularını kamçılayacak arenaya çevirmek istiyorlar. Toplumun azda olsa var olan ar ve ahlak duygularından çekindikleri için bunu dile getirmeyip, çağdaşlık kılıfına büründürüp ifade ediyorlar.
Kadına karşı işlenen suçlarda da bu algı operasyonunu yapıyorlar. Tabii ki toplumda hiç kimse kadına şiddet uygulamamalıdır. Müslümanlar olarak bu konuda bizim örneğimiz Peygamberimizdir. Eğer bir Müslüman buna rağmen kadına şiddet uyguluyorsa bunu kendi sapıklığından yapıyordur. Bu ne inancından nede ırkından kaynaklanmaz. Müslüman Türk milletinin geçmişinde hiçbir tarihi şahsiyet kadına şiddetle anılmamıştır.
Kadına şiddeti bir cinsiyet meselesi olarak algılamak ancak son yüz yılda ortaya çıktı. İslam dan uzaklaşınca toplumun zalimleştiğini görmeliyiz. Bu zulümde sadece cinsiyet meselesi değildir. Erkeğin kadına uyguladığı kadar kadının da erkeğe şiddet uyguladığını mesleğim dolayısı ile yakından biliyorum.
Erkeğini zayıf görüp öldüreninden, dost tutup kocasını kocasının yatağında aldatıp sonrada dostu ile onu katleden sayısız olaylar gördük, duyduk yaşadık. Mesele cinsiyet meselesi değil zulüm meselesidir. Topluca önlem alıp tolumu adalet anlayışına getirecek ahlaki eğitimi vermezsek bu olayları kategorize ederek önleyemeyiz.
Bu derdin dermanı da batıda değildir. Kelin merhemi olsa başına sürer. Biz hem kadını hem erkeği Allah ve resulünün gösterdiği ahlak ve adalet duygusu ile yetiştirmezsek daha çook zulümler görürüz.
Bu zulümleri de hedef saptırarak geçmişe ve inanca hakaret ederek önleyemeyiz.
Selamlarımla...
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018