
05304670437
Vehbi Camgöz
Bugün 27 Mayıs, kanlı darbesinin yıldönümü, bu darbe konusunda bugüne kadar binlerce yazı yazıldı, yorumlar yapıldı. Hatta onlarca belgesel film çekildi.
Ama darbenin asıl nedeni olarak gördüğüm konuda benim bildiğim bir yorum yapılmadı, yapıldıysa da görmedim. Aslıda 27 Mayıs'a kadar Cumhurbaşkanlığı makamını hep iktidar partisinin genel başkanları doldurmuştu. 1ve 2. Cumhurbaşkanları iktidarda bulunan tek partinin genel başkanlarıydı. Birisini partisi “ebedi şef”, ikincisini de “milli şef” olarak vasıflandırmıştı.
Bu durumun ilelebet sürüp gitmesi için halk üzerinde gereken baskıda kurulmuştu. Zaman geçip halkın yeterince sindirildiğini, artık devletluların emirlerinden çıkamayacağını düşündüklerinde çok partili siyasi hayatı denemek istediler. Yapılan ilk ciddi genel seçimde de halk kendilerini alaşağı etti. iktidara gelen partinin genel başkanı da Cumhurbaşkanlığında oturan “milli şefin” yerine o makama çıktı.
Önceleri halkın bu durumdan döneceğini umarak sabretmeyi denediler. 1 seçim, 2 seçim, 3 seçim.... artık halkın bir daha kendilerini iktidara taşımayacağını anlayınca çare aramaya başladılar. Aylarca hazırlıklar yaparak 27 Mayıs 1960 tarihinde o meş’um ve kanlı darbeyi yaptılar.
Yapılan bu kanlı darbe ile partilerinin yeniden tek başına iktidara gelmesini sağlayacak mekanizmaları oluşturmaları mümkün olmadı. Ama siyasi düzeni vesayet altına alarak hiç olmazsa Cumhurbaşkanlığı makamını kendileri için garantilemenin yolunu buldular.
Her 7 yılda bir seçimi yapılan cumhurbaşkanlığı için başta ordu olmak üzere tüm vesayetçi odaklar kullanılıp uzun süre bu makama asker kökenliler seçildi. Hatta seçimin yapıldığı günlerde TBMM üzerinde jetler uçurularak korku ile istediklerini sağladılar.
Askeri vesayetçilerden seçmelerinin mümkün olmadığı zamanlarda, yargıdaki vesayetçileri cumhurbaşkanı seçmenin yollarını aradılar. Halkın temsilcileri seçilmesin diye alenen yargıyı kötüye kullandılar.
Neticede 2007 yılında cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi benimsenince siyasetçilerden cumhurbaşkanı seçmenin önünde herhangi bir engel kalmadı. Halk da 2014 yılında ilk defa sandığa giderek cumhurbaşkanını seçti.
Ama vesayet odaklarının çabaları bir türlü bitmedi. Cumhurbaşkanını halk seçse de makama oturduktan sonra kendisini seçenlerle ve partisi ile bağını koparmasını öngören vesayetçi anlayışı devam ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Çünkü biliyorlar ki halkla bağı devam ederse ya batının bize uygun gördüğü sömürge toplumu olma planlarına karşı çıkacak yada bir daha seçilmeyi rüyasında bile göremeyecektir. Halka rağmen demokrat olmak, halk istemediği halde batıya kuyruk olma durumuna karşı çıkacaktır.
Yeri gelmişken bu tespiti yapalım. Ülkemizde batı menfaatlerini halkın menfaatlerinden daha çok önceleyen bir yapı kurulduğu için bu sistemi koruyacak her türlü atraksiyon batının desteğinde yapılmış, batı hem ülkemizde hem de tüm İslam dünyasında yapılan darbeleri kendi ilkelerini de bir kenara bırakarak desteklemiştir. 27 Mayıs'ta12 Mart'ta12 Eylül'de 28 Şubat'ta böyle olduğu gibi Mısırdaki darbe de yine bu yüzden desteklenmiştir.
Şimdilerde M. Kemal Paşayı ve İsmet İnönü’yü yere-göğe koymayanların onların kurup yürüttüğü “partili cumhurbaşkanı” sistemine karşı çıkmaları da batının ülkemiz idarecileri ile halkının arasına duvar ören bu acayip sistemin devamında kendi menfaatlerinin olmasıdır. Buna hiç kuşkunuz olmasın. Eğer batıcı birisinin ülkemizde halk oyu ile cumhurbaşkanı seçeceğini tahmin etseler buna yeşil ışık yakarlar. Bizim muhalefet de ağzını açıp muhalefet edemez.
Çünkü ülkemizde ana muhalefet zaten kasetlerle batılılar tarafından dizayn edildi. Kürt siyasetçiler sırtlarını batıya dayamışlar. Kala, kala milliyetçi muhalefet kalıyor, onu da şu sıralarda batının istekleri istikametinde oluşturma gayretleri devam ediyor.
Tüm darbelerin ve darbe girişimlerinin sebebi cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğu gibi 27 Mayıs'ın sebebi de cumhurbaşkanının halktan kopuk bir konumda olmasını temin için yapıldığına kuşkunuz olmasın.
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018