
05304670437
Vehbi Camgöz
15 Temmuz’dan sonra herkes fırsattan istifade ederek kendi konumunu güçlendirme, kamu hizmetlerinde meydana gelen boşluğu kendi ideolojilerinin militanları ile doldurma hevesine girdiler.
Evvela açık ve seçik olarak şu tespiti yapalım. Darbeye en açık tepkiyi bu memleketin İslamcıları ile milliyetçileri gösterdi. Cumhurbaşkanının çağrısına uyan bu kesimler, hiç önünü arkasını düşünmeden sırf vatan ve millet aşkına kendilerini tankların önüne attılar. Bunu başbakanın ve Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından önce yapanlar olduğu gibi çoğunluk bu açıklamalardan sonra sokaklara çıkmaya başladı.
Gece saat 24 te Cumhurbaşkanının açıklaması gelince de topyekun sokaklar dolduruldu. Biraz geç ve tereddütlüde olsa CHP de darbeye karşı olduğunu açıklayarak mecliste milletvekillerinin darbe karşıtı tavırları ile darbeciler siyasi destek bulamayarak dağılmaya başladılar.
Darbenin bastırılmasını takip eden günlerde başta eski darbeci, asker eskileri olmak üzere bu darbenin sorumlusu olarak İslamcıları göstermeye yeltendiler. Devlet içinde yuvalanmış bu cemaati İslamcı gösterme gayretine girerek, devletteki Müslüman kadroları hedef almaya başladılar.
Ama şu gerçeği unutuyorlar. Ülkede yapılan tüm darbeler, batının desteği ile Kemalist ideoloji adına yapıldı. Bu darbelerin hepsinin ortak hedefi de yerli düşünce savunucusu İslamcılardı. Tıpkı son darbeciler gibi, onların hedefi de batıcı değerleri ihya edip, yerli ve milli olanları saf dışı bırakmaktı. Üstelikte son darbeciler de yayınladıkları bildiri ile Kemalist idealler uğruna darbe yaptıklarını alenen ilan etmekle kalmayıp cuntalarının ismini bile Kemalist jargondan seçmişler.
Buna mukabil ülkede İslamcıların dışında kalan her ideolojik çevre geçmişinde bu örgütle bir şekilde temas kurarak bunlara çeşitli destek verdikleri halde, sadece İslamcılar ve onun lideri merhum Erbakan hoca bu yapı ile her dönemde mücadele etmişti. Bugün en amansız mücadele eden Erdoğan ‘da İslamcılıktan vaz geçtiğini, gömleği çıkardığını söylediği dönemlerde bu yapı ile dost olmuştu. Ancak bir nebze gerçeği fark etmesi onu amansız düşman saymalarına yetti ve mücadele böylece başladı.
Şimdi gelinen bu noktada eğer bir daha böyle bir yapı devlet içinde palazlansın istenmiyorsa, kamu kadrolarını bu ülkenin yerli damarlarından beslenen milli görüşçülere teslim etmeleri gerekirken adeta onları da darbecilerle aynı kefeye koyma küstahlığını gösteriyorlar.
Unutulmasın ki; bu hainler çetesi ve hatta onun geçmiş üstadının yüz seneden beri mücadeleleri hep ümmetin birliğini ve vahdetini savunan İslamcılarla olmuştur. Abdülhamit le mücadeleleri, Erbakan’ la mücadeleleri hep bu yüzdendir.
Bu iki devlet adamının dışındaki her ideolojiden siyaset adamı bunlarla kol kola gezmiştir. Sağcısı, solcusu, ulusal solcusu, kemalisti, laiki, hep desteklemiştir. İsterseniz bunların isimlerini sayalım. Demirel, Özal, Ecevit, daha sayalım mı? Ama hiçbir Allah’ın kulu Erbakan hocamızın bunlara bırakın destek vermeyi temasını bile gösteremez.
Bu hainlerle mücadele de onun fikirlerini devam ettiren milli görüşçülerin hakkıdır. Eğer bu mücadele demokrat muhafazakarlarla, solcularla, liberallerle, Kemalistlerle yapılmaya kalkılırsa peşinen kaybedilmiş demektir. Sahte Müslümanlarla mücadeleyi hakiki Müslümanlar (İslamcılar) yapabilir. Geçmişte bu konuda yaptıkları gelecekte de yapacaklarının teminatıdır.
Diğerlerinin yapacakları mücadelede bu yapı onları geçmişte nasıl kandırdı ise gelecekte de kandırır. Kandırması bile gerekmez, çünkü hepsi toptan batının değerlerine sımsıkı bağlıdırlar. Batıcı değerleri savunmada ortaktırlar, batı boyunduruğuna başlarını, uysalca ve birlikte uzatırlar. Bunlara kanmamak için İslam’ı bilmek, sadece bilmekte yetmez yaşamak lazımdır. Belki buda yetmez batılı değerlerden bize yol haritası çıkmayacağını idrak etmek gerekir. Gerçek feraset de ancak böyle insanlarda bulunur.
Selamlarımla...
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018