
05304670437
Vehbi Camgöz
Bilindiği gibi 15 Temmuz meşum kalkışmadan sonra zorlamayla da olsa birlik beraberlik görüntüsü verilmiş, o güne kadar birbirlerine selam vermekten bile imtina eden siyasi çevreler bir araya gelmiş birlik ve beraberlik görüntüsü vermeye başlamışlardı.
Bu görüntü daha çok sol kesimler devlet ve iktidarla barışma imkanı gördükleri için hemen hepsi bu durumu hararetle savunmuşlardı.
Bir kısım Marksist ve Leninist marjinal solun elindeki sivil toplum örgütü, DİSK, TTBB, TMMO gibi kuruluşlar bilindik politikaları sergileyerek, hiçbir şartta toplumun çoğunluğu ile barışmaya niyetlerinin olmadığını gösterdiler.
Bunların dışındaki tüm sol kesimler ve özellikle her dönem CHP’nin yedeğinde duran Barolar birliği, bu birlik ve beraberlik görüntüsüne katkı veren demeç verip, bir bahane ile soluğu Beştepe de alarak müspet davranışlar göstermişlerdi.
Çok uzun zamandan beri görülmeyen bu birlik manzarası millet üzerine de olumlu etki yapmış bunun rahatsızlığını yaşayan malum çevreler bu durumu bozmak için oyunlarına başlamışlardı. İşte bu planın bir parçası olarak Kılıçtaroğlu’nun canına kastedilmeye çalışılmıştı.
Ancak başarısız olsa da bu suikast girişimi etkili bir mesaj vermiştir. Bu mesajı aldıktan sonra sıcağı sıcağına verdiği demeçte “ Cerablus’a çıkan ordunun arkasındayız” diye söyleyerek mesajın kaynağını anlayıp karşı dursa da, mesajın parti içindeki genel başkan karşıtları ve CHP ve eklentisi Barolar birliğine yansımasının farklı olduğu anlaşılıyor.
Çünkü o tarihe kadar CHP sözcüleri cumhurbaşkanı ve iktidara karşı daha dikkatli dil kullanırlarken birden bire söylemlerinde vites yükselttiler. Daha hırçın ve nezaketsiz demeçlere yeniden dönmeye başladılar.
İşte tamda bu sırada adli yıl açılış törenleri gündeme Hızır gibiyetişti. Hem CHP içindeki şahinler hem de onun eklentisi gibi bugüne kadar varlığını sürdürmüş olan barolar birliği mızıkçılıklarına ve milletin çoğunluğunu karşıt olma alışkanlıklarına bir bahane buldular.
Ancak bu bahanenin bahane olmaktan başka mantıklı bir izahını da yapma gereği duymadan törenleri boykot etme kararı verdiler. Bu kararla açığa düştüklerini anlayınca da törenlere katılacağını söyleyen diğer bir muhalefet partisine de hadlerini aşarak ayar verme gayretine girdiler. Yani anlayacağınız CHP ve eklentileri bildiğiniz gibi aynı tas aynı hamam demeye devam ediyor.
Adli yıl açılışının külliyede yapılmasının ve hakimlerin cumhurbaşkanını ayakta alkışlamalarının adaletin bağımsızlığını yok edeceğini söylüyorlar. Eğer dediklerinde samimilerse günaydın beyler yenimi uyandınız dememiz gerekir. Siz değil miydiniz 1997 yılında cübbelerinizi giyip yükseği ile bidayeti ile tüm yargı mensupları olarak genel kurmaya gidip, omuzu kalabalıklar inancımıza söverken onları dakikalarca ayakta alkışlayan üstelikte ortada öyle resmi bir tören de yokken. Demek ki; siz zaten bağımsız olmadığınızı veya sis resmi ideolojiyi savunduğunuz için adil olmak, bağımsız olmak gereği hissetmiyordunuz. Lütfen bizleri salak yerine koymayın karnınızdan konuşacağınıza beyninizdekini açık, açık söyleyin.
15 temmuzda biraz tereddütlüde olsa darbeye karşı çıkan ve ülkede birlik ve beraberlik rüzgarının esmesine katkı veren bu suretle toplumun çok büyük çoğunluğunun takdirini toplayan bu anlayışı terk etmekten caydıran sebep neydi? Düşünüyorum ama aklıma başka bir sebep gelmiyor.
Sadece ülkenin birlik beraberliğinden ve terörle mücadelesinden rahatsız olan etkin çevreler tarafından bu birlik beraberlik konusunu fazla abartmamaları hususunda kulaklarının çekildiğini, eğer denilene uymazlarsa bir daha ki sefer kurşunların sekmeden hedefine varacağı yönünde esaslı bir şekilde uyarıldıklarını düşünmeden edemiyorum. Umarım yanlıyorumdur.
Selamlarımla...
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018