Vehbi Camgöz

     15 Temmuz'da darbecileri desteklemeyip, yarım ağız da olsa darbe karşıtı beyanlarda bulununca halkımızın bir kısmı Kılıçtaroğlu için umutlanmıştı. İte kaka da olsa Yenikapı mitingine katılması da olumlu karşılanmıştı. Ancak CHP genel başkanı Karadeniz gezisinden sonra pozisyonunu değiştirdi.

      O günden başlayarak dozu artan bir şekilde iktidarı suçlayan darbecileri ve yaşanan darbeyi unutturan bir çizgiye geldi. En sonunda da darbe nedeniyle tutuklanan ve kamudaki görevlerinden atılanları gündeme getirip bir milyon mağdurdan bahsetti ve halende bahsediyor. Kılıçtaroğlu bu sayıya nasıl ulaştı bilmiyorum.

      Tutuklanan ve işinden atılanların hepsini mağdur saysak, bunların beşer kişide aile fertleri olduğunu hesaplasak gene de Kılıçtaroğlu’nun söylediği sayı elde edilemiyor. Demek ki, sadece FETÖ örgütünü kastetmiyor. Darbeyi desteklediğini bildiği iç ve dış darbe ortaklarını da mağdurlar listesine dahil ediyor.

 Darbe yapmak için yüzlerce masum insanı vahşice öldüren, binlercesini yaralayan katiller sürüsü darbede başarısız olduğu için mağdur oldular. Ama canlarını ortaya koyarak iradelerini ve seçtikleri siyasetçileri koruyanlar da zalim oldular. Tıpkı 16 temmuzda Avrupa ve Amerikalıların dediği gibi.

      Onlarda darbe yapanları kınamak yerine darbecilerin cumhurbaşkanını öldürememiş olmasına hayıflanıyorlardı. Bununla da kalmayıp iktidarın bu darbecilerde hesap sormasından endişe ediyorlardı. Ama hiç endişelenmelerine gerek yok. Çünkü insan olanlar için ne zalim ve mazlum olmak nede mağdur olmak söz konusudur. Karşımızda insanlığından çıkmış, şeytanlaştırılmış bir güruh var. Bunların mazlum veya mağdur olması söz konusu değildir.

      Bunu anlamak için alim olmaya gerek yok. Darbecilik yaptıkları için hapishanelere tıkılanlara bakmak yeterli. Basına yansıdığı kadarı ile bunlardan hiç birisi Kılıçtaroğlu kadar mağduriyet edebiyatı yapmıyorlar. Aksine kendilerinin haklı olduğunu, bu mücadeleyi eninde sonunda kazanacaklarını, iktidardan hesap soracaklarını, bununda çok kısa zamanda gerçekleşeceğini söylüyorlar.

      Çok yakında kendilerini buraya tıkan Türk milletini alt edip, onları buralara dolduracaklarını açıkça ailelerine bildiriyorlar. Tutuklanıp cezaevine giden kadınlar bile bu sonuçtan çok emin oldukları için güle oynaya cezaevlerine giriyorlar. Oradan çok yakın bir zamanda zengin olarak çıktıklarında hangi marka para sayma makinesi alacaklarına kafa yoruyorlar.

    Şeytana ruhunu satmış olan bu sapıklıkları memlekete reva görev taifeden mazlum çıkarmak isteğinin saçmalık olduğunu bilmeden mi konuşuyor Kılıçtaroğlu, yoksa bilmediğimiz bir sebebi mi var bu beyanların yakında kokusu çıkar.

    Acaba darbeci örgüt;geçmiş yardımlarının diyetinimi istiyor? Hani Baykal gitti... kongre yapıldı... genel başkan yenilendi.. o günlere işaret mi edildi? Bilemiyorum. Doğrusu şeytan çok hindir ve planlarını pek uzun vadeli yapar...

      Selamlarımla..