WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
BAYRAM YAPMA HAKKIMIZ VAR MI ?
8.09.2010

 

          Ramazan ayının sonuna gelindi. Tüm İslam dünyası, her sene olduğu gibi bu yılda bayramı, coğrafyasının nerede ise tamamında; Acılar, ızdıraplar, adaletsizlikler, felaketler, işgaller, esaretler, katliamlar altında giriyorlar. Bu şartlar altında bayram kutlamak ne kadar mümkünse o kadar kutlayacağız.

          İslam coğrafyasını şöyle kabaca bir gözden geçirelim. Göreceklerimiz hiç te iç açıcı şeyler değil. Kimi ülkeler işgal altında; Filistin gibi, her gün katliam ve kıyıma uğruyor. Kendilerin den sayıca ve şecaat çe çok daha geride olan ırkçı bir kavmin ve onun destekçisi batılı dünya güçlerinin pençesinde kıvranırken, aynı toplum içindeki düşmanları tarafından desteklenen kardeşlerinin hıyanetine uğruyorlar. Ve batı kendilerine; içlerindeki hainlerle uzlaşmaz onlar gibi kimlik ve kişiliklerinden vaz geçmezlerse hayat hakkı tanımayacaklarını söylüyorlar.

           Kimi ülkeler, Pakistan misali sanki kaderleri imiş gibi sürekli iç mücadeleler.  İslam kendilerine birliği, kardeşliği emretmemiş gibi yüzlerce tek kişilik İslami partilere bölünmeler, böylece ülke zenginliklerinin hortumlanmasına zemin hazırlamalar. Ve tabii ülke kaynaklarının halkın yararı yerine silah tüccarlarına aktarılmasına sebep olmalar, Sünnetullaha aykırı bir hayat nedeni ile hemen her yıl büyük doğal felaketlere duçar olmalar.

            Kimi sözde İslam ülkeleri ise; Körfez ülkeleri gibi; Allahın kendilerine bir imtihan vesilesi olarak verdiği serveti, mazlum Müslüman kardeşleri yerine, Müslümanlara zulmedenlere aktararak, hem Müslümanların beddua ve ahını almaktan çekinmeyip, Hemde İslam düşmanlarına hizmet etmenin onursuzluğunu yaşamakta bir beis görmüyorlar. Çünkü ülkelerinde öyle bir zulüm sistemi kurmuşlar ki; Müslüman halkları bunlardan hesap soramadıkları için ümmetin ortak servetini İslam düşmanlarına sömürterek, bunun karşılığında despot rejimlerinin devamını sağlamak için her türlü desteği görmektedirler.

            Hemen doğumuzda Irakta, insanlık tarihinin en büyük silahlı gücünün işgaline uğrayarak, evlerinde, ibadethanelerinde, sokaklarında katledilmişler milyonlarca Müslüman çok kısa zamanda katledilmiş. yüzbnlerce kadının ırzına geçilmiş, en acısı da bu olayların finansmanı komşu Müslüman ülkelerce sağlanmış, Manevi desteği de söze de İslami cemaatlerin liderlerince verilerek, işgalci askerler için endişelendiğini söyleyerek bunlar için Müslümanların dua etmesi bile istenebilmiş, Bu pervasızlık bile yapılabilmiştir. Hatta ülkemiz idarecileri bile aynı istikamette anlaşılabilecek beyanlarda bulunabilmişlerdir.

            Biraz daha doğuya gittiğimizde; Afganistan, son 30 yıldır sürekli işgal altında olmalarına ve bu işgallerde destansı mücadeleler vererek tüm Müslümanların dua ve takdirlerine mazhar olmuşlarken, aralarında birlik ve beraberlik sağlayamadıkları için yeniden işgal, acı ve zulümlere uğramaktan kurtulamamışlardır.

            Kuzeyimizde henüz esaretten yeni kurtulan, Azerbaycan, bütünüyle eğitimli bir nüfusa, yer altı zenginliklerine sahip olmalarına rağmen, birlik ve beraberlik oluşturup, ülkelerini iyi idare edebilecek idarecileri yok edip, ülkelerini kaos’a sürükledikleri için topraklarını, kendilerinden çok daha az nüfus ve zenginliğe sahip bir komşusuna 1/4 ünü işgal ettirdiklerini görmekteyiz.

            Daha doğuda ırk ve dindaşlarımız, dünyanın en büyük nüfusuna sahip despot Türk ve İslam düşmanı gücün pençesinde uzun yıllardır soykırıma uğramakta ve inim inim inlemektedirler. Ve başta ülkemiz olmak üzere tüm Türk ve İslam dünyası, bırakın olaylara müdahil olmayı kınama bile yapamamaktadırlar.

            Tüm İslam coğrafyasının durumu aşağı yukarı aynı iken, ülkemizde de yabancılar ve yerli işbirlikçileri cirit atarak,1000 yıldır aynı imanı ve aynı vatanı paylaştığımız kardeşlerimizle bizi neredeyse eften püften nedenlerle birbirimize kırdırıp, çok kolayca çözülebilecek olayı, çözümsüzleştirerek, boş’u boşuna halkımızın kanını akıttırmaya devam etmekte; Bu suretle hem kendilerinin; Hemde yerli işbirlikçilerinin keselerini, bu fakır milletin paraları ile doldurmaya devam etmektedirler.

             İşte ramazan bayramını Müslümanlar olarak bu manzara içinde geçireceğiz. Kutlayacağız diyemiyorum. Bence birazcık düşünen hiçbir Müslüman da diyemez. Duyarsız olanlarımız hariç onlar varsın kutlasın. Nasıl olsa ramazanı tutan da tutmayanda, Müslümanların problemlerine duyarlı olanda olmayanda kutluyor. Mübarek olsun, esenlik ve barış getirsin. İnşallah… Selamlarımla..

                             

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar