WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
SAADETTE HER ŞEY HALKIN GÖZÜ ÖNÜNDE Mİ OLUYOR 2
25.09.2010

 

                Bundan önceki yazımda Saadet partisinde (milli görüş partileri) bu güne kadar meydana gelen parçalanma ve ayrışmalara Balgatta ki; değişmez yapı açısından ve Hocaya sadakat açısından bakarak özetlemeye çalıştım.

                Ama bu madalyonun birde öteki yüzü var. Bu gelenekle yollarını ayıranların hepsi mi “ ABD ve İsrail tarafından ayartılmış”idi?  Hepsi mi “hocaya ve davaya düşmandı”? Hepsi mi “Tecrübesiz çocuklar” idi? Kısaca bu insanlar ve gurupların hepsi mi “haksız” idi?

               Hiç zannetmiyorum. Yaşı müsait olanlar hatırlayacaklardır. İlk parti kurulduğunda, Türkiye’de ki tüm İslami guruplar az ya da çok partide yer almışlardı. 1973 yılında teşkilatların tüm itirazına rağmen, Ecevit’le koalisyon kuruldu. A.T.Paksu, H.Akmumcu gibi14 milletvekili tamamen İslami hassasiyetleri nedeni ile ayrıldılar. Biz o zamanın gençleri “bunlar hocamıza karşı geldiler. Haindirler!!” diyerek hocamıza toz kondurmadık. Çünkü bize göre bu insanlar zaten nurcu idiler. Nurcularda Demirel’i destekledikleri için ayrılmışlardır diyerek ses çıkarmadık.

               1978 yılında kongrede K.Özal genel idare kuruluna değişik insanlar sokmak istedi. Kendiside genel başkanlığa aday olmak istedi diye onu da parti den dışladık. 12 Eylüle kadar parti ile bağını kesti. Daha sonraki süreçte de bir daha yaklaşmadı.

               Yine aynı dönemlerde M.Yazgan gibi K.Mısıroğlu gibi yazarları genel idare kuruluna alınmalarına rağmen genel merkezdeki yapıdan yaka silkerek kaçtılar.

              1977-80 arası istişare ederek partinin daha iyi bir çizgiye getirilmesi için çırpınıp duran, rahmetli üstat N.F.Kısakürek’i çıldırtılarak zehir zemberek raporlar yazmasına yine genel merkezdeki bu yapı sebep oldu.

              1983-94 arasında yine merkezdeki bu yapı sayesinde parti yerinde saydırıldı. Ta ki, bu insanların etkisi azaltılıp gençler söz sahibi olunca kısmen başarılı olundu. Mahalli yönetimlerde iktidar olundu. Genel seçimlerde 1. parti olundu. Ama hocanın etrafındaki yapı işi adeta sabote ederek bölünmenin zemini hazırlandı.

              1999 seçimleri öncesi parti 28 Şubatta hükümete karşı mücadele edenlerle birliğe zorlanarak; Ucube bir “küskünler hareketi” içinde yer alınıp partinin iktidara gelmesinin adeta önü kesildi. Böylece hem genel merkezin ayrıştırıcı tavrı, hem küskünler hareketi partinin tam ortadan parçalanmasına sebep oldu. Gerisi malum…

               Son olaylara gelince her şeyin tuzu biberi oldu.

                Muhterem ak saçlı ağabeylerimiz. Biran için diyelim ki bu süreçlerde ayrılanların hepsi; A.T.Paksu, Hüsamettin, Akmumcu, Gündüz Sevilgen, ve diğer 14 kişi haksızdı. Diyelim ki; Korkut Özal, M.Yazgan, Kadir Mısıroğlu, Üstat N.F.K haksızdı. Diyelim ki; T.Erdoğan, A,Gül, B.Arınç ve neredeyse teşkilatların tamamı haksızdı. Yine diyelim ki; N.Kurtulmuş ve Sadet partisi teşkilatlarının tamamı hem haksızdı. Hem de tamamı haindi. 

               Hocam sizi hariç tutarak söylüyorum. Etrafınızdaki muhterem büyüklerimizin hiç mi suçu yok? Bunların hepsi ak kaşık mı? Hiç sanmıyorum.

Ama her nedense bu muhteremler. Kendilerini hiç sorgulama gereğini duymuyorlar. Şimdiye kadar herkes tarafından suçlanmalarına rağmen hiçbir eleştiriyi ve suçlamayı kale almıyorlar. Hepsinin yaşları kemale ermiş olduğu için daha ağırını yazmama hem size olan sevgim hem de; yaşlarına olan saygım engel olduğu için yazamıyorum.

            Ama İslamcılık fikrine gönül vermiş bu yolda gençliğini geçirmeye gayret sarf etmiş, Bu yolda Sopa yemiş, aç kalmış, sayısız sürgünler yaşamış, aciz bir kul olarak;  Birkaç asırlık İslamcılık fikrini bu coğrafyada teşkilatsız bırakanlara eğer zerrece hakkım varsa helal etmiyorum. Bu son kavga benim gibi birçok

 Müslüman’ı yere baktırdı. Meyus etti, mahzun etti.

           Hem yarılanlara, hem de ayrılmaktan başka çare bırakmayanlara hakkımı helal etmem. Selamlarımla

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar