Vehbi Camgöz

                        Kısa bir süre önce genel başkanı bulunduğu saadet partisinden arkadaşları ile birlikte ayrılan, Prof. Numan Kurtulmuş, yeni partisinin kuruluşunu ilan etti.

                        Her şeyden önce; partinin, genel başkanına, kurucularına ve siyasetimize hayırlı olmasını diliyoruz. Sayın Kurtulmuş ve kendisi ile birlikte Milli görüşten kopan arkadaşlarına ilaveten yanlarına eski ve yeni birçok siyasetçiyi de almışlar.

                        Bunlara ilaveten; yaklaşık 10 yıldan beri, fikir bazında üzerinde çalışılan “Müslüman sol” projeyi savunan bazı ilim ve fikir adamlarının da partiye alındığı anlaşılıyor.

                        Bunu hem kurucular kurulunda bulunan ismen tanıdıklarımızdan hem de, Sayın Kurtulmuşun, ilk açıklamalarında verdiği ipuçlarından, anlıyoruz.

                        Ben şahsen bu görüşlerin ülkemizde ve düşünce hayatında yerinin olduğuna ve bu alanda fikri bir boşluk olduğuna inananlardanım. Hem ülkemizde hem de, özellikle İslam dünyasında “ Müslüman sol” diyebileceğimiz sosyal adaleti savunan, “zalimin karşısında, mazlumun yanında” olabilecek, ete kemiğe bürünmüş bir parti teşkilatının olmasından sadece kıvanç duyarım.

                        Bu konuda ki görüşlerimi; Sayın Kurtulmuş ve arkadaşlarının henüz saadet partisinden yeni koptukları günlerde, dile getirmiş ve bu sütunda yazmıştım.

                        Henüz parti programını görmemekle beraber; programda,adalete, sosyal adalete, insan haklarına ve özellikle, Müslümanların ihtiyaç fazlası servetlerini istiflemek yerine, yoksullarla paylaşılması konusuna özel vurgular yapılacağını tahmin ediyorum.

                        Esasen bu partiyi kuranlardan, özellikle fikirlerini yıllardan beri tanıdığım bazılarından bu vurguları da özellikle bekliyorum. Eğer bunu yapmaya cesaret edip, eskiden beri savundukları söylemleri terk etmeyi göze alabilirlerse, hem siyaset hem de fikir hayatımız da öncü ve yenici rol oynayabilirler.

                          Bana göre milletimiz; hem kendi kültürü ve inancı ile çelişmeyen hem de yeni açılımlar ifade edenleri hiç yalnız bırakmamıştır. Umarım benim beklentilerime de bu açıdan cevap verecek bir siyasal hareket olur. Yanların da bulunamasak ta, kendileri ile çalışmayı arzu etmemekte, ezilen, işkence gören, açlık içerisinde yaşamak zorunda kalan,”kimsesizlerin kimi” olabilirler. Bizde kendilerine dua ederiz. Samimi dileklerimiz, budur.

                           Hareketin kurucular kurulunda görev almış bulunan; ilimiz siyasetine bir düzey getirerek saadet partisinde ve camiada sevilen değerli başkan Abdullah Uzun’a da hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederiz. Selamlarımla…