WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
ROMANLAR VE ABDALLARIN MÜZİK GELİRLERİ...
10.11.2010

                

         ROMANLAR VE ABDALLARIN MÜZİK GELİRLERİ KAYIT İÇİNE

 

           Hükümetimiz, bir taraftan vatandaşların tüm vergi ve pirim borçlarını yeniden yapılandırırken; bir yandan da, sadece ekmek parasını kazanmak için, köylerde, kasabalar da ve varoşlarda, düğünlerde davul, zurna çalan; Roman ve Abdal vatandaşların buralardan elde ettiği mütevazı gelirlerine göz dikti.


             Haberlere göre; düğünlerde çalgı çalanlar, bundan gelir elde ettikleri için, bu gelirlerini, maliyeye beyan etme zorunluluğu getirilip, bunların kazançlarını “ vergilendirilmiş kazanç kutsaldır.” Düsturu gereğince kutsayacakmış. Zaten hükümetimiz sağ olsun, hep dar gelirliyi ve fakir fukarayı düşündüğü için, bu insanların “kutsal” olmayan, bu gibi kazançlarla geçinmelerini istememektedir! Yoksa, onlardan vergi almak çok önemli değil!!


             Aklıma bir hikâye geldi. Vaktiyle, Osmanlı devletinin hazinesi tamtakır olunca; maliye bürokrasisine “vergi salınsın” emri verilmiş. Malum bürokrasi serde “oligark” lık, var. Hemen hepsi kendine yakın gelir guruplarını himayeye almışlar.


             Netice olarak; pazarda canlı hayvan ticareti yapanlara vergi salınmasına karar verilmiş. Ama bu günkü gibi; eğer kasaplık hayvanlara vergi koysalar, zaten pahalı olan et fiyatları daha da artacak, atlara vergi koyacak olsalar, saray, bürokratlar ve elitler kızacak, çünkü devletlûların, arabaları bunlarla çekiliyor. Ayrıca; av partilerine bunlarla gidiyorlar. Her birisi düzinelerce at alıyor. Onun için bunlara da vergi salınamaz.


            Geriye kala kala; merkep satıcıları kalıyor. Ama buna da bazı itirazlar oluyor. Ama sonuçta şöyle bir karar veriyorlar. “ Adı İbiş olandan, başı kel olandan, pazarda eşek satanlardan eşekbaşı 40 akçe vergi alına….”


           Tarih galiba tekerrür ediyor. Nede olsa Osmanlı torunlarıyız ya, bizde şimdi, İstanbul, Trakya ve ege de romanlara, iç Anadolu da, ak denizde abdallara vergi salıyoruz. Onlar sayesinde hazinemiz dolacak, bütçe açıklarımız bitecek, maliyemizdeki, “kayıt dışılık” probleminden kurtulacak.


            Benim anlamadığım bir şey var. Bu işte bir terslik var. Öyle sanıyorum ki bu işten, Sayın Başbakanımızın, bu işten haberi yoktur. Çünkü kendisi siyasete girdi gireli bilhassa İstanbul’daki, Roman vatandaşlar hep kendisini desteklediler. Diğer siyasetçiler ayaklarına giderek onların oylarına talip oldukça, onlar inadına; “oylar, bizim başkana be ya..” dediler. Hatta Sayın Erdoğan başbakan olduktan sonra bile onlar için hala “bizim başkan”dı.


           Ben her şeye rağmen Başbakanımızın bu insanları, bazı işgüzar memurların, sözüne uyup hayal kırıklığına uğratacağına inanmam.


           Her nedense; bizim siyasetçilerimiz ve bürokratlarımız, bu insanları istismar etmekten kurtulamadılar. Bugün bu insanların gelirlerini kayıt altına almak isteyen anlayış, geçmişte (1970) lerin sonlarında; Demirel hükümeti de, bu insanların, davul ve zurnalarını ipotek ederek, evet evet; ipotek ederek Ziraat bankasından kredi vermişlerdi.


           Ekonomiyi sahici tedbirlerle yönetemeyen, harcamalarına sahici kaynak bulamayan devlet, şaşkına dönmüş, zengine “vergi affı” veya barışı, fakire de; olmayan gelirinden vergi! Yaşasın adalet! “bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul”


          Selamlarımla… 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • ihsan çiftgül

    ihsan çiftgül

    14.10.2010 13:53

    Baş örtüsünü ünivetrsitelerde yasak ettikleri dönem ben atatürk ünüversitesinde öğrenciydim başı açık ve başı kapalı kardeşlerimiz aynı sıraları paylaşırdı hiç bir mahalle baskısı her iki tarafada söz konusu değildi . Demokrasi kısıtlılık değil, demokrasi özgürlüklerin yolu demektir. Başını açmayla ve başını kapatmayla bir devlet yıkılmaz . Yazarımızın fikirlerin e katılmamak mümkün değil ,Ayrıca ülkenin kanayan yarası olan bu meselede gerçekleri dile getirdiği için minettarım başarılarının deva

Yazarlar

Haber İhbar