
05304670437
Vehbi Camgöz
Libya da son iki ay içerside yaşanan olaylar; biz Müslümanlar için bir kez daha acı bir tecrübe oluyor. Tıpkı daha önce, Irak ta yaşadığımız ve aradan 20 yıla yakın zaman geçtiği halde halen ders almadığımız gibi, yine Irakta; 8 sene önce aynı olayı yaşayıp 1,5 milyon Müslüman’ın kanını batılıların dökmesine, çıkarmadığımız gibi. Bugünde; aynı olaylar Libya da yaşanıyor. Öyle anlaşılıyor ki, çeşitli bahanelerle buna da ses çıkarmayacağız
Aslında olayların tohumlarının bölgeye en az 100 yıl önce ekildiğini, batının ektiği tohumların hasadını yeni toplamaya başladığını bilmemiz, en azından anlamaya başlamamız gerekirken hala, bazı bölge idarecilerinin işin farkında olmadığını, bazılarının da farkında olmak, işlerine gelmediği gerçeği ile karşı karşıyayız.
100 yıl önce bölgemize; topları tüfekleri, misyonerleri, casusları ve pergel, cetvelleri ile gelerek; kafalarına göre coğrafyamızı cetvelle bölerek, milletimizi, ırklara, kavim ve kabilelere ayırarak, inanç birliğimizi, çeşitli suni, mezhep ve meşrep ayrımcılığı ile parçalayarak bize kalıplar çizip şekiller verdiler.
Yüz yıl önce kendi batıl ölçülerine göre bizi “adam” etmek için, Nasrettin hocanın leyleği kuşa çevirmesi gibi ellerine makas alarak bizi kesip biçtiler. Tek imparatorluktan 50 küsur devlet çıkararak, ümmet olmaktan, İslam milleti olmaktan çıkarıp, bir güzel çağdaşlaştırıp!!!, kavim hatta kabile devletçikleri yapıp içimizden birilerini seçip, onları da kendilerine uşak yaparak sömürüye hazır hale getirdiler. Sömürdükçe sömürdüler. Ve “işte şimdi kuşa benzedi” diyerek, şeklimizi tayin ettiler.
Zaman, zaman; sömürü araçlarını ve iş birlikçilerini, güncelleştirip; modern sömürü anlayışını ikame etmek istediklerinde veya sömürge saydıkları devletlerin başında ki idareciler miadını doldurduğu için değiştirmek istediklerinde uzun süre kerameti kendilerinde sanan, bu idarecilerin direnişleri ile karşılaştılar.
Ötenden beri, sömürünün baş aktörü olarak ülkelerinin tüm zenginliklerini batılı müstevlilere peşkeş çekmekten çekinmeyen bu karaman!! İdareciler değişeceklerini anlayınca birden bire; “batı karşıtı,” “ vatan kahramanı” postuna bürünerek, batıya meydan okumaya başladılar. Ülkelerini hedef tahtası olmaktan kurtarmayı bile düşünmeden, adeta “benden sonrası tufan” anlayışı sergilediler. Giderayak mazlum halklarını, sömürücülerin çıplak hedefi olarak bırakıp, çekip gittiler.
Kimisi günahlarını sırtlanarak ölüme, kimisi servetlerini sırtlanarak, zillet gurbetine gittiler. Şah, Mübarek, Binalı, kaçtılar. Saddam kaçamadı. Kaddafinin akıbeti yakın olmakla beraber henüz bilinmiyor.
Batı bütün bunları nasıl ve neden yapabiliyor? Veya niçin yapıyor, yapabiliyor? Daha önce neden yapamıyordu da? Son yüz yılda bunları, yapmaya muktedir oldu? Bütün bu soruların elbette cevabı var. Ama bu konular bir köşe yazısının boyutlarını aşacak hacimde olduğu için teferruatına girmek niyetinde değiliz.
Sadece yaklaşık bir asır önce ülkemizde darbeye maruz kalarak tahtından edilen, Sultan 2. Abdülhamit han neden darbeye maruz kaldı? Daha sonra Erbakan hoca neden darbelere, muhtıralara muhatap olup, iktidardan alaşağı edilip, cezalara çarptırıldı? Bu iki devlet adamının ortak özelliği neydi? Bunu sorgulamalıyız.
Veya devrik liderler de bunlarda olan hangi özellik yoktu? Biraz düşünürseniz bulusunuz. Hadi ben kendi düşüncemi basitçe söyleyeyim. Bu iki devlet adamı; bölgemizde Siyonist devlet istemedikleri için zulme uğradılar. Ama halklarının gönlünde taht kurdular.
Diğerleri ise Siyonistlere kucak açıp, kendi halklarına rağmen batıya hoş görünmek, batının desteği ile iktidarda kalmak uğruna Siyonistlere gizli açık destek verdikleri için hem rezil, hem zelil oldular. Oluyorlar.
Selamlarımla…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
iskender köktürk
Emin Ağabey senin gibi ince ruhlu bir insandan da böyle güzel sözcüklr dökülürdü,saygılar ankaradan.