
05304670437
Vehbi Camgöz
2007 yılının 27 Nisan gecesi saat 23.30 da genelkurmay internet sitesine bir muhtıra konuldu. Devrin genelkurmay başkanı kendi beyanına göre gece efkârlanıp, memleketin haline hayıflanarak “şu siyasetçilere haddini bildireyim” diyerek, (Allah bilir iki kadeh parlattıktan sora) almış kalemi eline döşenmiş. Hem ne döşenme, edebiyat harikası !!
Peki, gerekçesi ne? Bunu bilmeyecek ne var. Daha önceki darbeler ve muhtıraların gerekçesi neyse buda o gerekçeyle kaleme alınmış.
27 Mayısın gerekçesi, nasıl ezanın aslına uygun okuması ise;
12 Martın gerekçesi, nasıl MNP sinin İslami söylemleri ise;
12 Eylülün gerekçesi, nasıl Konya da düzenlenen Kudüs mitingi, ise;
28 Şubatın gerekçesi, nasıl RP sinin İslami söylemli hükümeti ise
27 Nisanında görünen gerekçesi, başörtülü kız çocuklarının, kutlu doğum haftasında ilahi söylemeleri olarak açıklandı. Üstelikte; Ogünlerde yeni seçilecek cumhurbaşkanının eşi de, başörtülü bir hanımdı. Bundan daha iyi gerekçe olur mu?
Son 60 yılda irili- ufaklı birçok müdahale yapıldı. Halende yapılmaya devam ediliyor. Daha birkaç gün önce; genelkurmay sitesinde, yargıya müdahale muhtırası olarak anlaşılacak bir bildiriyi okuduk.
Son Ergenekon soruşturması nedeniyle neredeyse herkes, “artık darbe olmaz, olamaz” diye ahkâm kesiyor. Bunlardan bir kısmı, iyi niyetle dünya konjöktürünün müsait olmadığını(sanıp) söyleyerek, bu hükme varıyor. Diğer bir kısmı da; aslında darbe riskinin geçmediğini, bu anayasa, bu yasalar ve bu askeri anlayış devam ettiği sürece darbe ihtimalinin devamlı var olacağını çok iyi biliyorlar. Ama bu ihtimalin yok edilmesinden korktukları, bu durumun devamından medet umdukları için bu tehlikeyi gözlerden kaçırmak istiyorlar.
Esasen bu konuda fazla delil aramaya da gerek yok. Çünkü 27 Nisan bildirisi yayınlandığı sitede halen duruyor. Bunun ne anlama geldiğini uzun uzadıya yorumlamaya gerek olduğunu zannetmiyorum.
Şimdi; son askeri müdahale, “ é muhtıra” 27 Nisanı ve ortamı kısaca hatırlayalım. Ülkede cumhurbaşkanı seçilecektir. AKP adayı Kayseri milletvekili ve dışişleri bakanı Abdullah Gül dür. Ancak; derin devlet, asker Demirel, Sezer ve CHP buna karşı çıkıyor. Çünkü Abdullah Gül dindar bir insandır. Eşi de başörtülüdür. Bunun için daha önce hiçbir şekilde gündeme gelmeyen, hukuki prosedürler ileri sürülür. Bazı muhalefet partileri meclise sokulmaz. Konu anayasa mahkemesine taşınınca da, asker devreye girerek, meşhur bildiriyi yayınlar.
Buna mukabil hükümet daha önce hiç alışık olunmayan bir davranış sergileyerek, bu bildiriye pabuç bırakmaz. Hemen seçim kararı alıp, durumu milletin önüne taşır. Netice malum…
Kim ne derse desin, benim için darbe tehlikesi geçmemiştir. Geçmek bir yana, hükümetin izlediği iç ve özellikle, dış politika nedeniyle, ülkeyi sömürmeye alışmış, dış güçlerin darbe tahriklerini iyice kışkırttığını düşünüyorum. Bana göre bu gün darbe ihtimali, 12 Eylül öncesinden daha az değildir. Hükümet her darbe teşebbüsünün, 27 Nisandaki gibi olacağını düşünüyorsa bu doğru bir yaklaşım değildir. Yapılan darbelerin hiç birisi diğerine benzemez. Bundan sonra yapılacak(inşallah olmaz) olanda kendisinden öncekilere benzemeyecektir.
Tarihinde belki ilk kez, ülkemizde bir parti tek “başına iktidar” olacak. Daha önceki çoğunluk iktidarları; tek başına iktidar olamadılar. Çünkü hükümetten başka iktidar odakları da vardı. Eğer salimen yapılırsa; bu seçimden sonra; tek başına iktidar söz konusu olacak.
Çünkü soruşturmalar ve demokrasi yolunda, alınan mesafeler gereği, siyaset dışı iktidar odaklarının güçleri, nispeten kırıldı. Hükümetin bu fırsatı iyi kullanarak, yapacağı yeni anayasa ve yasalarla darbeler dönemini, artık tamamen kapatmasını istiyoruz. Hem kendileri hem de milletimiz bunu fazlasıyla hak ediyor.
Selamlarımla…
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018