WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
USAME BİN LADİN GERÇEKTEN TERÖRİST Mİ?
3.05.2011

 

         Bu ismi ilk kez Afgan cihadı sırasında duymuştuk.  Sovyet işgaline karşı girişilen, ümmetin ortak kıyamında görev alarak, bu kıyama her türlü desteği verdiğini biliyoruz.

         Sahip olduğu servetini, ABD ve batıdaki kişisel dostluk ve çıkar bağlantılarını, Afgan cihadı için kullanmaktan çekinmediğini öğreniyoruz.

         Büyük ölçüde; bu bağlantılar sayesinde desteklenen Afgan cihadı için ihtiyaç duyulan, lojistik desteğe kavuşmuştu. Sovyetlerin kovulmasından sonra uzun müddet süren Afgan iç savaşında, Taliban’ın diğer guruplara karşı galip gelmesinde hem Pakistan’ın, hem de, Usame bin Ladin in kişisel tavrının etkili olduğunu öğrendik.

         Usame’nin Amerikan kuvvetlerince katledilmesi, dünyada çeşitli tepkilere sebep oldu. Amerika ve batı kendileri ve sistemleri için tehlike oluşturan bir figürden kurtulmanın, düşmanlarını yok etmenin mutluluğunu yaşıyor. Tabi İslam dünyasında ve bütün dünyada, ABD yandaşlarının memnunluğu ortalığı kapladı.

         Amerikan başkanı Obama başta olmak üzere tüm Hıristiyan dünya haber üzerine bayram ilan ettiler. Sokaklara dökülüp, kutlamalar yaptılar. Müslüman ülkelerin idarecileri ise onlardan önce davranarak hemen memnuniyetlerini belirttiler. Bununla da kalmayarak, adeta; “işte Amerika ya kafa tutanın sonu böyle olur.” Gibi Müslüman vicdanını yaralayan açıklamalar yapmaktan hayâ etmediler. Bazısı ise; bilgiçlik taslayarak, lafın nereye gittiğini hesaplamadan, papağan gibi; “su testisi su yolunda kırılır” gibi aşağılayıcı laflar ettiler.

         Obama bile Müslümanları rencide etmemek için, “bizim savaşımız İslam ve Müslümanlarla değil”, diyerek incelik sergilemeye çalışırken, Müslüman idarecilerin “kraldan çok kralcı” olmaları nasıl izah edilir?     

         Usame’nin, 11 Eylül de ve sonrasında yaptıklarını benimsemiyor olabiliriz. Eylemlerini, İslam’a uygun bulmaya biliriz. Ama onun dünya ya hâkim olan batıya karşı giriştiği savaşının İslam dünyasında bazı kişilerin öfkelerine tercüman olduğunu göz ardı edemeyiz. İster tasvip edelim ister etmeyelim, batının, İslam dünyasında ve özellikle Filistin de zulmün destekçisi, olması bu hareketleri, bu ülkelerde, meşrulaştırmıştır.

         Usame, bölgedeki hiçbir despot ve diktatör tarafından desteklenip sevilmedi. Kendi ülkesindeki kukla krallıkta bu kervana dâhildir. Ülkemizde de yeterince tanınıp bilinmediği için, “insanlar tanımadığından korkar” ilkesi gereğince, sevilmek bir yana korku ve nefretle anıldı.

          Ülkemizin insanının uzun yıllardan beri, teröre çok can vermesi nedeniyle, Usame ye mesafeli bakması belki anlaşılabilir. Çünkü insanımız, ülkedeki basın sayesinde herkese, her şeye, bu arada Müslümanlara da, ABD ve batı gözlüğü ile baktığı için bu durum normal karşılanabilir. Ama bölgemizde ki bazı güçlü ülkeler ile idarecilerimizin bu insana bakışı en azından problemli bir bakış olarak nitelendirilebilir.

         Hadi ülkemiz idarecileri, ABD ve batı nezle olunca, kendileri zatürre, oldukları için batının değerlendirmesi dışında bir değerlendirme yapamazlar. Bunu biliyoruz. Onun için Cumhurbaşkanımız, neredeyse ABD’li meslektaşlarından önce memnuniyetini bildirdi. Ama tıpkı Suriye konusun da olduğu gibi bu konuda da, İran’ın tutumunu 10 yıldır anlayabilmiş değilim. Elbette vardır bir hikmeti diyelim.

     Bugünün İslam dünyası için ne mana ifade ettiğini anlamak için, belki gerçek, belki uydurulmuş, bir anekdot anlatayım. Olay kahire de geçer. Şehrin merkezinde bir kahvehaneye tesettürlü bir hanım girmeye kalkar. Çevreden erkekler kadını uyarırlar. “hanım içerde erkekler var” derler. Kadın, şaşkınca bakarak “ Usame mi geldi de benim haberim olmadı” diye sorar. Onlarda, “ yok gelmedi” derler. Kadın adamların yüzüne bakarak “o halde beni neden engelliyorsunuz, Arap dünyasında ondan başka erkek mi varda bana namahrem olsun” diye cevap verir.

         Buradan da Usame’nin sokaktaki insanın kafasında taşıdığı anlam budur. Bundan korkulduğu için naşı yok edilmeye çalışılıyor. Allah Ona rahmetiyle muamele etsin… 

         Selamlarımla…       

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Abdurrahman Hoca

    Abdurrahman Hoca

    26.04.2011 16:53

    Bayrakları naftalinleyin...Harika bir yazı olmuş.Pimi çekilmiş el bombası evet haklısınız umarım şarapneli taraftara girmez...

Yazarlar

Haber İhbar