
05304670437
Vehbi Camgöz
İslam dünyasın da meydana gelen ayaklanmalar ve bu ayaklanma sonunda oluşan dış müdahaleler de; sıranın ülkemize de geleceği konusunda yapılan yorumlar bir hayli çoğaldı.
Eline kalemi alan, önüne kamera ve mikrofon uzatılan, bir kısım muhterem ve muhteremeler, İslam dünyasında yaşanan ayaklanmaların iç dinamikler yerine sadece ve sadece, küresel patronların organizesi sebebiyle meydana geldiğine kendilerini iyice inandırdıkları için adeta işi paranoyak seviyesinde dış güçlere bağlıyorlar.
Hal böyle olunca da ağzını açan; tabassur yapacağına( basiretlilik, uydurukçası öngörü) kimi endişelerini dile getiriyor ve insanlara korku salarak iç siyaset malzemesi yapıyor. Kimide derin güçlere ve statükoya, tabasbus (yaltaklanma) yaparak iktidarı kötüleme yoluna gidiyorlar.
Sıranın bize de gelip gelmeyeceğini, bizde de böyle, tüm ülkeyi kuşatacak ayaklanmaların olup, olmayacağı ve neticede dış müdahale olup olamayacağını kısa ve basitçe analiz etmeye çalışalım.
Her şeyden önce; ayaklanma yaşanan ülkelerdeki idareciler seçimle işbaşına gelen ve istendiğinde seçimle gönderilebilecek iktidarlar değil. Hemen hepsi en az 30–40 yıldır, aynı insanlardır. Ayaklanmaktan başka bir yolla değiştirilmeleri mümkün değildir. Ayaklanmalara rağmen bile çekip gitmek yerine ayaklanmaları kanlı bir şekilde bastırmaya, halkları ile savaşmaya çalışıyorlar.
Bu ülkelerde halkın kahir ekseriyeti günde 1 doların altında gelirle yaşamaya çalışmalarına rağmen, idareciler ve aileleri dünyanın en zengin insanları olarak yaşıyorlar. Buda ister istemez bir toplumsal depreme neden oluyor. Yani açlık fırın yıktırıyor.
Başka bir neden; bu ülkelerdeki idareciler, halklarının inançlarına, toplumsal gururlarına aldırmadan, Müslümanların ve Arapların can düşmanı, Siyonistlere hamilik ederek, onların kurşunları ile ölüme giden kardeşlerine adeta hainlik ediyorlar. Yani ayaklanmalar bir nevi kırılan toplumsal gururun etkisi ile oluyor.
Ortadoğu da ve Afrika da bulunan devletler ve sistemler üretip büyüyemediği için işsizlik dünya ülkeleri ile kıyaslanmayacak kadar fazla.
Bölgedeki 25 ülkenin son 25 yılda tamamının, toplam büyüme oranı %8 yani sadece Türkiye’nin 2010 yılında %10 büyüdüğü nazara alındığında işin korkunçluğu ortaya çıkıyor. Bu kadar paraya rağmen 25 ülkenin 25 yılda Türkiye’nin son yılda ki büyümesi kadar değil.
Ayaklanmaların esas sebebi incelendiğinde şartların hiçte ülkemize benzemediğini rahatlıkla anlayabiliriz.
Yorumcular, yorumlarını sadece ve sadece bölücü ve silahlı Kürtçülerin ayaklanmalarını göstererek batının insan hakları bahanesiyle bize de dış müdahalede, bulunabileceğini iddia ediyorlar. O iş o kadar kolay değil. Bir kere bu silahlı kalkışma demokrasi talep eden sivil ve demokratik bir hareket değil. Ayrıca, başta ABD ve Avrupa olmak üzere bu örgütle mücadele edeceklerini açıkça deklare edip mali kaynaklarını bile dondurmaktadırlar.
Yapacakları bir müdahale insan haklarını savunan bir müdahale den çok PKK ile ittifak edip Türkiye ye savaş ilan etmek olur. Buda işlerine gelmez. Çünkü o takdir de, Kürt kardeşlerimizin çok büyük bir bölümü de dâhil olmak üzere top yekûn işgale karşı savaşırlar. Batılılar bunu bizden daha iyi bilirler. Onlarda PKK dışında destekçi bulamazlar.
Onun için ayaklanma ve dış müdahalenin ülkemizde yaşanması mümkün değildir. Zaten bunu mümkün görselerdi, şimdiye kadar yüz defa yaparlardı. Bunu provalarını çok kerelerde yaptılar. Ama Müslüman halk bu oyunlara şimdiye kadar gelmedi. Hem de 50 bin insan kaybına rağmen gelmedi. Allahın izniyle bundan sonrada gelmeyecektir. 50 senelik 100 senelik, oluşturulmuş, zıpçıktı bir devlet değil 1000 senelik devlet olduğumuzu akıldan çıkarmamak gerekir.
Selamlarımla…
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018