WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Yunus Baki Koçak

Yunus Baki Koçak
Yunus Baki Koçak
Tüm Yazıları
Şam’a Gelin Olarak Gider
9.02.2016

 

Gerede‟nin Dağkara köyünden, Samat Köyüne gelin olarak gelen Ninemin, erkek kardeşinin hanımının iki tane kız kardeşi daha varmış. Aile çok fakir oldukları için, bu iki kızı Ankara‟ya evlatlık olarak verirler.

Birinin verildiği aile gayrimüslim bir aileymiş.

Bu aile aldıkları bu çocuğa çok iyi bakıp onu bir evlat gibi yetiştirirlerken, komşu kadınlardan yaşlı ve yine gayrimüslim bir kadın, bu evlatlık olarak alınan kız çocuğunun, evin bahçesinde yalnız olduğu bir zamanda yanına giderek “Kızım, seni yanlarına alan bu aile, seni besleyip, sonra da iğneli fıçıya koyacaklar ve kanını akıtıp senin kanınla oruç tutacaklar..

Ben, seni çok sevdim ve benim de İstanbul‟da bir kız kardeşim var ve hiç kimsesi de yok. Eğer istersen seni onun yanına evlatlık olarak göndereyim de bunlardan kurtul. Yoksa seni öldürüp kanın ile oruç tutacaklar” der.

Bu haberi duyan çocuk buna inanır, çok korkar ve hemen göndermesini ister.

Bu yaşlı gayrimüslim kadın, hemen İstanbul‟daki kız kardeşine telgraf çekerek, evlatlık olarak bir kız göndereceğini ve tren istasyonunda bekleyip almasını söyler. Yaşlı kadın, bu kız çocuğunu trene bindirir ve İstanbul‟daki kardeşi de kızı alarak kendine evlatlık edinir. Bu yaşlı kadın, kızı okutur ve kız da üniversite yıllarında bir genç ile tanışır. O genç delikanlı da kendisinin İstanbullu olduğunu söyler ve sonunda da evlenmeye karar verirler.

Bu genç, Suriye‟nin Şam şehrinden zengin bir ailenin çocuğuymuş. İstanbul‟da evlendikten bir ay sonra hanımını alıp Şam‟a götürür. Şam‟a gelin olarak gittikten sonra dil bilmediği için hayli sıkıntı çeker ve gece gündüz kitaplar okuyarak ve kocasının da yardımıyla Arapçayı öğrenir.

Bir kızı ve Mafak isminde bir de oğlanları olur. Oğlan, Amerika‟da bir iş adamı olarak işini kurduğunu ve kızın da Şam‟da ileri gelen bir devlet adamıyla evli olduğunu söylerlerdi. Kız annesiyle Gerede‟ye bir iki defa gelmiş ve buradaki teyzelerine misafir olmuştur.

Bir gün Gerede‟de Ziraat bankasına girerler ve oraya da iki tane Arap turist gelir. Turistlerin Arap olduklarını ve bir sıkıntılarının olduğunu hissederler. Hemen yanlarına varıp, Arapça olarak o turistlere sıkıntılarının sebebini sorarlar. Arap turistler onun Arapça konuştuğun görünce sevinçlerinden ne yapacaklarını şaşırırlar. Turistler “Biz İstanbul‟dan, Ankara istikametine gidiyorduk, Yeniçağa denilen yere gelince bir mağazaya girdik ve orada bizi „Dükkânımızı soydular‟ diye şikâyet ettiler.

Biz de Arapça bilen olmadığı için maksadımızı anlatamadık.” derler. Oradaki anne ile kız beraber, hem oradaki polislere ve hem de karakola giderek karakolda adamların öyle bir şey yapmadıklarını ve yapacak da bir adam olmadıklarını söyleyerek, Suriyeli turistleri oradan serbest bıraktırırlar. Aradan yıllar geçe, kadın yaşlanır ve yalnız kalır. Buradan fakir bir ailenin kız çocuğunu bakıcı olarak Şam‟a götürür.

O kız çocuğu da dil bilmediği ve oraların da yabancısı olduğu için orada çok sıkılır ve ağlayarak Türkiye‟ye gelmek ister. Kız çocuğunu bir türlü ikna edemezler ve sonunda buraya getirip ailesine teslim ederler. 1

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar