Alp Eren

Mutlu Yıllar! Diyerek başlamak isterim yazıma ama…

Mutlu olmak hem kişiye, hem de çevresine olumlu bir enerji kaynağı saçar. İnsanın mutlu olması için sebepler gerekir. Bu sebepler kendisi ile ilgili olabileceği gibi çevresinden aldığı enerji ile de mutlu olabilir insan.

Bir de karamsar tipler vardır, her durumda kötümserdir ve mutsuzdur. Üzümü bulsa çöpüne, armudu bulsa sapına laf eder.

Koca bir seneyi, kocaman bir çam ağacını devirircesine devireceğiz iki gün sonra. Benim aklımı meşgul eden işte bu devrilen çam ağacının altında birilerinin kalıp kalmadığı.

Dün akşam Kanal A televizyonunu izliyordum. Sadık Yalsızuçanlar’ın sunduğu, insanın başını önüne eğen bir program vardı. Konuşmacı olarak Said Alpsoy adında bir araştırmacı vardı. Özellikle İslam Dünyası ile ilgili çok önemli bilgiler verdi. Verdiği bilgiler kendisine, Ben Müslümanım! Diyen kişileri üzecek türdendi.

Verdiği bilgiler arasında yer alan bilgilerden en dehşete düşüreni; Fransa’nın eski sömürgesi olan ve iç karışıklıkları bahane ederek asker gönderdiği Orta Afrika devletinde katledilen Müslümanların etlerinin pazarlarda satılmasıydı. Bu haberi duyunca, yüreğimin daraldığını neredeyse yarılacağını hissettim. Bu bilginin doğruluğunu araştırmak için internette küçük bir araştırma yaptığımda, bu haberin doğru olduğunu, BBC yayın kuruluşunun bile bu konuda haber yaptığını görünce üzüntüm daha da derinleşti. Orta Afrika’da Müslüman katliamı yazıp internet arama motorlarında aratınca çok korkunç vahşice karelerle karşılaşıyorsunuz. Yanan araç lastiğinin üzerine atılmış cesetlerden tutun da kafası taşla ezilen insanlara, koca koca palalarla vücudu doğranan insanlara kadar pek çok görüntü mevcut. Bu katliamları yapanlar Anti-Balaka adında Hristiyan çeteler.

Geçtiğimiz günlerde en kanlı katliamlardan biri de yine bir Müslüman ülkesi olan Pakistan’da yaşandı. Bir okulu basan militanlar 150 öğrenciyi katletti. Pakistan’da da kimin eli kimin cebinde belli değil. İstihbarat örgütleri cirit atıyor Müslümanı Müslümana kırdırmak için.

Amacım burada ölüm ve katliam haberlerini vererek içinizi karartmak değil. Ama bunca akan Müslüman kanı ortada iken bir Müslüman olarak bizlerin de yüreği daralıyor. Çünkü Rahmet Peygamberi (S.A.V) “Müslümanın derdi ile dertlenmeyen bizden değildir.” Diyor. Eğer dertlenmiyorsak hangi tarafta durduğumuzu bir kontrol etmemiz gerekecek.

Konuyu dağıtmadan iki konuya daha değinmek istiyorum. Bunlardan ilki IŞİD. Işid tarafından yayınlanan videoların tamamının müzik eşliğinde hazırlandığı, çekimlerin oldukça profesyonel eller tarafından hazırlandığı, Işid’in İslami bir örgüt olarak anılmasına rağmen Müslümanlarla çarpıştığı, İsrail’in bile Işid’den rahatsız olmadığını açıklaması dikkat çekici. Işid’in İslami bir örgüt olduğunu ortaya koyan birinci işaret taşıdıkları siyah tevhid bayrağı, ikincisi de Amerikalı veya İngiliz üç gazetecinin kafasını kestiği görüntüler. Bunlardan başka Işıid’in İslami bir örgüt olduğunu ortaya koyan bir hali veya hamlesi yok. Bu görüntüleri izleyince, Sanki Hollywood’dan birinin eli değmiş! Diyesi geliyor. Bu eli kanlı İslami! Terör örgütü Işid’i Amerika ve destek veren ülkeler bombalıyor, bombalıyor ama bu bombalamalar sonucunda ölenlerin görüntülerini ne hikmetse hiçbir yerde göremiyoruz?

Diğer bahsetmek istediğim bir konu da Türkiye’yi ziyarete gelen Vatikan Devlet Başkanı ve Katoliklerin dini lideri Papa. Hristiyanlıktaki Papalık makamı, Müslümanların 1924 yılında kaldırılmış olan Halifelik Makamına karşılık geliyor. Hristiyanlığın Ortodoks inancına sahip olanların dini lideri ise Patrik’tir.

Papa geldiğinde Ermeni Patriğini ziyaret etti. Birlik beraberlik mesajları verdi. Ne mutlu onlara.

Evet, yılsonu veya yılbaşı geliyor. Etrafımızda işyerleri başta olmak üzere, caddeler, sokaklar süsleniyor. Papaz’a dua okutan Belediyelerimiz bile oldu. Artık sevinme vakti geldi, dermişim.

Kıymetli din adamı İhsan Şenocak Hoca,  “Müslüman için değil Noeli kutlamak ona dair içinde bir heyecan kıpırtısı hissetmek dahi hastalıklı bir ruh halidir.” Demişti geçtiğimiz günlerde.

2014 yılında katledilen Müslüman kardeşlerimizin sayısını Allah bilir. Bu Müslümanlar ya doğrudan Hristiyanlarca ya da bunların mayasını bozduğu ve maşa olarak kullandığı canilerce katledilmiştir. Orta Afrika’yı, Mısır’ı, Suriye’yi, Irak’ı, Pakistan’ı, Arakan’ı, Uygurlar’ı vs. vs. vs. görmezden gelemeyiz. Onlar perişan halde iken yılbaşı neşesiyle kalbimizin kıpırdamasına dahi rıza gösteremeyiz. Gelin bu yılsonunda tüm İslam Aleminin birlik ve beraberliği için sabahlara kadar dua edelim. Safımızı belirleyelim.

Devrilen çam ağaçlarının altında çoğunlukla Müslüman kardeşlerimizin kaldığını hatırda tutalım.