Dr.Hüseyin Oğuz

Bu gün “dünya yürüyüş günü”, sağlık bakanlığı halkın sağlığını koruma, sağlıklı yaşama konusunda halkımızı bilinçlendirme adına değişik aktiviteler, organizasyonlar yapma konusunda oldukça duyarlı davranıyor. Şimdi de sağlıklı kalmamız, çeşitli hastalıklardan korunmamız için bizleri yürüyüş yapmaya çağırıyor. Ne güzel bir çağrı, diğer etkinliklerde olduğu gibi sağlıklı kalmak isteyenlerin bu çağrıya uymalarını umut ediyorum.

Atalarımız ne güzel söylemişler “ harekette bereket vardır” veya “işleyen demir ışıldar” diye…

Sağlık her şeyin başı, sağlıklı değilsek ne işe yarar paramız pulumuz... Sürekli doktordan doktora koşmak, avuç dolusu ilaç içmek kimin hoşuna gider. İlerde hastalandıktan sonra hastane odalarına, evlere hapsolmak, boşa gidecek zaman, tedavi için harcayacağımız para ve emek cabası.Gençliğimizin kıymetini bilerek günde yürüyeceğimiz 30- 40 dakikalık zaman bize çok şey kazandıracak. Kalbimiz, beynimiz, hareket sistemimiz en önemlisi haleti ruhimeyiz daha iyi,  ahenk içinde çalışacak, kendimizi dinç, diri hissedeceğiz, günümüzü canlı, mutlu ve huzurlu geçireceğiz. Üzerimizde ki atalet, miskinlik gidecek daha keyifli çalışacak daha verimli olacağız. Hareket ederek kazandığımız pozitif enerji ile çevremizdekileri de etkileyecek, onları da olumlu işler yapmaya yönlendirme, onları da canlandırma, onları da mutlu etme fırsatımız olacak.

Alışkanlık haline getireceğimiz her gün yürüme, koşma, yüzme ve benzeri hareketler sayesinde başta şişmanlık olmak üzere, hipertansiyon ve diğer kalp hastalıkları, osteoporoz ve artroz türü hareket sistemimizle ilgili hastalıklara yakalanma riskini azaltmış olacağız. Yaşlandığımızda eve hapsolmaktan, sürekli ilaç içmekten kurtulacağız. Sosyal faaliyetlerden mahrum kalmayacak, eşimiz dostumuzla bir araya gelerek yaşlılığın keyfini çıkaracak depresyon denen hastalıktan da uzak mutlu, huzurlu, zinde dinç ve diri biri olarak hayatımızı sürdüreceğiz.

Zihinsel faaliyetlerimizin ileri yaşlarda da iyi olmasını istiyorsak;“ Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” ilkesini unutmadan şimdiden harekete geçmeli, hiç olmazsa arabaya binmeden işimize yürüyerek gidip gelmeli, özellikle sabahları yürümeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Bisiklete binmek, koşmak, yüzmek gibi faaliyetleri ve yapabildiğimiz diğer sporları sürekli yapmaya gayret etmeliyiz. Gençliğimizde ayırdığımız kısacık sürelerin ilerde bize ne kadar çok şey kazandırdığını yaşlandığımızda göreceğiz ve” iyi ki hareket etmişim, iyi ki yürümüşüm, hala gencim ve sağlıklıyım” diyeceğiz.

Herkese genç ve dinç olarak sağlık, afiyet ve mutluluk içinde yaşayabilecekleri uzun ömürler diliyorum.

Haydi, yürüyelim arkadaşlar...

Hüseyin Oğuz

Maltepe Devlet Hastanesi 

Psikiyatri Uzmanı