Dr.Hüseyin Oğuz

Sanki ülkemin bütün problemleri hal oldu.                                                                       Sanki ülkemiz güllük gülistanlık.                                                                                     Sanki eğitimle ilgili tek sıkıntımız dershaneler, onları kapatınca her şey yoluna girecek,Böylece öğrenciler de veliler de rahata erecek… 

 

Yok, böyle bir şey…

 

Gazeteler enine boyuna bunu tartışıyor, akil insanlar bunu tartıyor, siyasiler bunu tartışıyor…

 

Hele sanal âlemi sorma gitsin, hakaretler, birbirini suçlamalar, yüz kızartacak ifadeler… 

 

Herkes bir şeyler söylüyor, birbirlerine atıp tutuyorlar. Sanki aramızda çok önemli bir mesele, sanki kan davası gibi, birbirimizi kırıp geçirmemizi gerektiren büyük bir anlaşmazlık var.

 

Bu konu çok ilginç bir durumu, enteresan koalisyon ortaya çıkardı. 

 

Hemen hemen hiçbir konuda anlaşamayan siyasi partiler, milletvekilleri, sivil toplum örgütleri, işverenler, işçi temsilcileri ve kamuoyunun farklı kesimleri birleşti. 

 

Dersanalerin kapatılmaması konusunda hemfikir oldular, taraf oldular. Hep birlikte hükümete yükleniyor, başbakanın, milli eğitim bürokrasisinin bu girişimini engellemek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar…

 

Ben siyasi bir mülahazada bulunmadan diyorum ki; bütün bu olup bitenler kuru gürültü, boş şeylerle kamuoyunu meşgul etmekten başka bir şey değil... 

Sanki başka işimiz yok gibi…

Belki de böyle olsun diye ortaya atılan suni bir gündem.

Bana sorarsanız,  derim ki  “dersaneler kapatılamaz”.                                                                                      

Eğitim sistemimiz ideal düzeye getirilemeden, öğretmen açığı kapatılıp boş geçen derslere öğretmen koymadan,  okullarımızda kaliteli eğitim verilmeye başlanmadan, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadan… dan… dan… 

Dersaneler kapatılamaz…

Farzelim ki  dersaneler kapatıldı !!!     

Çocuğunu yetersiz gören anne babalar bir yolunu bulup en iyi  öğretmenlerden bir şekilde çocuklarına ders aldıracaklar. 

Yani ders verme işi devam edecek.  

Her öğretmenin kapına bekçi koyamazsınız ki.   

Sonuçta bu iş arz talep meselesi…  

Yurdum insanı bir yolunu bulacaktır elbet. 

Yani bu iş devam edecek.

Bana göre dersanelerin kapatılmasının tek bir yolu var… 

O da sınavları kaldırmak. Nasıl olur dersiniz…

Bunun için ben değil, siyasilerimiz, dersaneler kapatılmasın diyenler düşünüp, biraz da bunun için kafa yormalılar…

Bu iş çok zor diyorsanız; bende “dersanelerin kapatılması da en az sınavların kaldırılması kadar zor” derim. 

Olayın birde psikolojik sonuçlarına bakacak olursak psikiyatri camiası adına ürperiyorum.  

Dershaneler kapatıldığında; sınava hazırlanan ve başarılı olamama endişesi taşıyan öğrencilerin, onların ebeveynleri ile işsiz kalan öğretmenlerin, dersane çalışanlarının ve ödemelerini yapamayan dersane sahiplerinin haleti ruhiyelerini düşününce beni bir korku sarıyor. 

Bu aşamada bile insanlar olumsuz etkilenmişler, sanal alemde birbirlerini sık boğaz ediyorlar. 

Yaklaşık iki milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren bir durumla karşı karşıya olduğumuzu varsayarsak; depresyon ve diğer birçok psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle iş yükümüzün artmasından endişe duyuyorum.

 

Son söz olarak; aklıselimin galip geleceğini, bu konunun güzel yurdumda başka sıkıntılar oluşturmadan sonuçlanacağını ümit ediyorum.