Dr.Hüseyin Oğuz

 Atalarımız ne güzel söylemişler “ Tatlı Dil Yılanı Deliğinden Çıkarır” diye,

Ozan ne güzel çalmış söylemiş, 

 “doyulur mu doyulur mu tatlı dile güler yüze, doyulur mu doyulur mu aşk ile bakışan göze”

Evet, bu gün konumuz tatlı dil güler yüz

Gönül kapısının anahtarı…Mutluluğun anahtarı, Hoş bir tebessüm, bir çift tatlı söz…

Çilingirin elindeki tılsımlı anahtar gibi, her kapıya uyar, her kapıyı açar.

En kızgın, en öfkeli zamanlarımız da bile bizi rahatlatan, öfkemizi, kızgınlığımızı alıp götüren tatlı bakışlar, gülen yüzler, güzel sözler değil midir? Hele hele sevdiklerimizin tatlı sözleri, hoş bakışları bizi mest etmez başımızı döndürmez mi?

Günümüz insanının en çok ihtiyaç duyduğu, yokluğunu hissettikleri şeyler hoşgörü, tevazu, anlayış, tatlı dil,  güler yüz olsa gerek…

Günümüzde ruhsal hastalıklar almış başını gidiyor, neden?

Depresyon ve anksiyete bozukluklarının başka nedenleri olmakla birlikte; en önemli sebepleri insan kaynaklı, birbirimizle ilişkilerimizle ilgili…

İnsani ilişkilerin kötü olması… 

Karşılıklı ilişkilerde tevazu, anlayış, hoşgörünün olmaması… 

Küçüklere sevgi, büyüklere saygının olmaması… 

İnsanların birbirini çekmemesi, birbirlerinin kuyusunu kazmaları,  birbirlerine yardımcı olmamaları…

Birbirimizin iyiliğini istemeyişimiz…

Aile yapısındaki yozlaşma,  aile bağlarının zayıflaması,  Ana babanın geçimsizliği, karşılıklı sevgiden saygıdan, aile hukukundan bihaber olmaları… 

Birbirimizi gale almamamız, adam yerine koymayışımız.

Evimizde, işyerimizde, okulda, çarşı pazarda velhasıl her yerde…Niçin selamlaşmıyoruz, niçin birbirimizle tatlı dille konuşmuyoruz?  

Nedenbirbirimizle güler yüzle bakışmayalım? Engelimiz ne, bundan bizi alıkoyan ne?

Öyleyse Yaradan’ın kulları olarak, “Yaratılanı Sev Yaratandan Ötürü” düsturu gereğince birbirimizi sevelim sayalım, birbirimize güzel muamelede bulunalım.

Kuran-ı Kerimde değişik ayetlerde; ana ve babaya, akrabaya, yetime, yoksula, insanlara, müminlerin bir birinegüzel sözler söylemeleri, tevazu göstermeleri, iyilik yapmaları,  gönüllerinin alınması emredilmektedir (Bakara 2-83,  Nisa 4- 8, İsra 17-23 ve 53).Sevgili peygamberimiz “ güzel söz sadakadır” diye buyurmuştur (Tirmizi ve Buhari).

Dinimizin emirlerine niçin uymuyoruz? Eşlerimiz çocuklarımız bize Allah’ın emaneti olduğuna göre niçin gereğini yapmıyoruz?Çevremizdekileri neden üzüyor, niye gönüllerini almıyoruz?

Özür dilemek, af dilenmek çok mu zor?

Alın size en iyi reçete, en etkili tedavi, karanlıktan aydınlığa, düzlüğe çıkışın yolu… Aile saadetimiz için, toplumsal refah ve mutluluğumuz için, mutlu bir gelecek ve sağlıklı nesiller için, Elele verelim, sevelim,sevilelim.Gülelim,  gönülleri hoş edelim.  

Hoşgörülü, anlayışlı, 

Tatlı dilli, güler yüzlü olalım.

Dr. Hüseyin Oğuz  

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı