WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Mehmet Demirci

Mehmet Demirci
Mehmet Demirci
Tüm Yazıları
İMDAT ASLAN’A AÇIK CEVAP
31.01.2011

 

Bu yazımız, İmdat Aslan’ın Cuma günkü  köşesinde, ‘Basın Ne İçin Var Allah Aşkına?’ başlığıyla yayınladığı yazısına cevaben kaleme alınmıştır.

 

 Biliyorum ki, o makale yayınlandığı gibi kalacak ve hiçbir muhatabından cevap gelmeyeceği gibi, orada sorulan sorular Bolu halkından kaçırılıp, unutturulmaya çalışılacaktır. Üzülerek yazıyorum ki, bu Bolu’nun kaderi.

 

 Bugüne kadar böyle geldi, bugünden sonrada böyle gitmesi için yoğun bir uğraş içindeler. Herkes bir birinin üçkâğıtçılığını kapatırken, diğer taraftan aynı yoldan Bolu’yu ve Bolu halkını soymanın peşinde… Yeter artık, birilerinin bu düzene dur demesi gerekiyor.

Gelelim İmdat Aslan’ın sorusuna. Aslında sorunun cevabını yazının içerisinde bulabiliriz. “…belediye yukarı çarşıdapeyzaj işini hangi gazete patronuna vermiş,gazeteci peyzaj işinden anlar mı?!...”  Demek ki Bolu’da gazeteler, gazetecilikten başka her işle uğraşıyorlar. Kimileri kurnaz davranıp, çıkar köprülerini kurarken, kimileride bu köprünün üzerine çıkarak eşsiz Bolu manzaralarını seyre dalıyor.

 Bu iddialar doğruysa, ki ben doğruluğuna inanıyorum. O zaman bırakalım gazeteleri de, peyzaj işini bir gazeteye veren belediye ne iş yapar? Sorusunu soralım.

Geçelim ikinci iddiaya; “Bir kurum 25 bin liraya çıkarttığı kiracının yerine, aynı dükkanı bir başka kiracıya 9 bin liraya kiralamış.”

 Peki o zaman, bu ilin defterdarı ne iş yapar.Bir fiş kesmedi diye benim bakkal Hasan amcamın sırtından inmeyen denetmenler, bu koca kurumu görmezler mi? Veya benim Cumhuriyet savcılarım ne iş yapar? Birilerinin bu savcılara ismini taşıdıkları Cumhuriyeti iyice anlatması gerekiyor. Cumhuriyet, bakkal Hasan amcamdır. Cumhuriyet, hükümet meydanıdır. Cumhuriyet, İzzet Baysal Caddesidir. Cumhuriyet Yukarı Çarşıdır. Cumhuriyet, Bolu Adliyesinin önünde kesilmeyi bekleyen kolu kanadı kırılmış çam ağaçlarıdır. Bunlara sahip çıkacak olan ve kollayacak olan Cumhuriyet’in bekçisi ve koruyucusu ünvanıyla şereflendirilen, Cumhuriyet Savcılarıdır.  

 

Bir başka iddia ise; “Bir avukat sadece bir kurum avukatlığı yaparak 500 milyon lira parayı bir iktidar döneminde kazanabilir mi, kurum neden avukatına bunca lira  prim desteği verir?!...” Şimdi bende soruyorum. İmdat Bey’in yazısından anladığım kadarıyla bu kurum resmi bir kurum. Peki o zaman, bu ilin Valisi ne iş yapar. Başında olduğu kurumdan, benim Bolu halkımın yaz sıcağında, imanı gevreyerek, patates tarlalarında verdiği emeğini ve hakkını nasıl olurda birilerinin cebine akmasına müsaade eder.

Veya bu kurumun diğer yöneticileri; Eğer iddia doğruysa, sizin dürüstlüğünüze ve Allah sevginize beni nasıl inandıracaksınız. Siz değil miydiniz, dönemin valisinin devletin malını birilerine peşkeş çeken (bana göre vatan hainliğinin ta kendisi olan) sözleşmeye karşı; ‘Biz Bolu’nun hakkını yedirtmeyiz. Bu vebalden kurtulamayız.” Düşüncesiyle sözleşmeyi Bolu’nun menfaatleri dâhilinde yenileyen.

Peki bunu yaparken yüreğinizde taşıdığınız Allah korkusuna ne oldu. Yoksa parayı ödediğiniz kişi yandaş olunca, Yüce Rabbim sizlere torpil mi geçecek? 

Şimdi de İmdat Bey’e soruyorum. ‘Basın ne iş yapar Allah aşkına?’ diyorsunuz. Peki bu ilinin belediyesi, bu ilin bürokratları, bu ilin siyasi temsilcileri, bu ilin devlet kurumları, hepsini geçtim, bu ilin Cumhuriyet Savcıları ne iş yapar Allah aşkına?...

     

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Kardeşin

    Kardeşin

    31.01.2011 16:30

    Abimm!! Harika bir hikaye. Tebrik ederim..

Yazarlar

Haber İhbar