Uğur Tekinalp

Bolu'nun  ve kulüp binasının neresine bakarsanız bakın bu yazıyı görürsünüz. Biz ve bizim gibiler bu söz altında yetiştiler. Ama son zamanlar da bu anlayışa ters düşen hareketler söylevler oluşmaya başladı. 

Ne zaman ki büyükler büyüklüğünü küçükler küçüklüğünü unutup bulundukları mevkii ye göre davranmaya başladı ki mertlik bozuldu.

İmam cemaat misali gibi. Hocalar kendi menfaatleri doğrultusunda birbirlerini yerlerse onların yetiştirdikleri oyuncularda saha içinde arkadaşlarına küfürler eder.

Bu hafta sonu oynanan U 19 maçında olanları herkes duydu. Ama işlerine gelmeyenler her zaman ki gibi 3 maymunu oynadılar. Menfaatler çakışınca insanlar değerlerini arka plana iteliyorlar.

Beşiktaş maçında sakatlığını bahane ederek oynamayan ama ne hikmetse bu hafta sakat sakat  oynayarak takımını sırtlayan! Arkadaştan bahsediyorum. Hiç kimse yediği golden sonra arkadaşlarına küfürler ederek hakaret edemez. Hem de maç oynanırken saha içinde.Hiç bir ebeveyn de çocuklarını oraya arkadaşlarından küfür yesin diye göndermez.

Geçen sene benzer bir harekette bulunan başka bir oyuncu, şimdiki U19 takımının asistan!hocası tarafında kadro dışı bırakıldı. Ama bu hafta ki küfrü kulağına kar suyu kaçtı ki duymadı ya da duymak istemedi. Maçı izleyen herkes bu küfrü duydu ancak Sevgili Mesut hocamız ve Alt yapı koordinatörümüz duymadı ki onu sahadan almayı beceremediler.

Bu hafta vizyona giren filmde oynayan Artist ki yine  geçen senelerde yedek kalınca maç oynanırken küfürler ederek sahayı terk eden artistin ta kendisi. Herhalde büyüklerimiz bu olayları biliyorlar ve unutmamışlar ki onu 4 senedir A takım kadrosun da düşünmüyorlar.

İşte Boluspor ile özdeşleşen İyi Ahlak denen olgu  burada ortaya çıkması lazım. Eğer mekanizma dış etkenler tarafından etkisiz kılındı ise  indirin oradan o yazıyı!

Gelelim şimdi  A takıma. Bu hafta yenildik. Kötü oynuyoruz, hırs yok, istek yok gol yok, yok oğlu yok.

Herkes teknik ekibi suçluyor. Ama bence günahı olmayan tek taraf onlar. Neden mi?

Kim bu transferleri yaptı ise onlar suçlu. Geldikleri takımda oynamayan oyuncuları buraya aldıkları  için. Boşu boşuna Bolusporun paralarını sokağa attıkları için. Ama o paralar da tüyü bitmemiş yetim hakkı var. Sonuçları ağır olabilir, dikkat!

Bir  Atacan ve Emrah'ı ayrı kefeye koyalım. Biraz da Dimitri ,Zlatkoyu ve Sercan'ı. Tamam Emrah tam golcü değil ama eldekilerin en iyisi. Fatih ise işene geldiği zaman oynuyor.

Fırat belki de en olumlu transferlerden birisi.Yılmadan ,usanmadan ve en önemlisi sesi çıkmadan özveri ile çalışıyor.

Golcü aradık ama alamadık ya da almak istemedik İsteseydik Metin ve Gökhan Emreciksin'everilen para ile çok iyi bir Adem Büyük alabilirdik.

Gerisi bir işe yaramaz.

Geçen seneden kalan Cemil çok özverili. Formasının hakkını veriyor. Hakan da aynı bıraktığı yerden devam ediyor.

Alp hala yokları oynuyor bu hali ile hem kendine hem takıma zarar veriyor. Ama alternatifi yok. Olmadığını bildiği için de oda salıvermiş. Taktik şu oyna 3 maç kap milyarları...

Emre için sezon başı benzetme yapıp Murat 124 benzetmiştim. Hala aynı kanaatimdeyim. Hiç sorumluluk üstlenmeden oynamaya çalışıyor.

Yedek kulübesi ortaklar tatil köyü gibi.

Trilyonluk ayaklar orada tatil yaparlarken oyuna ilk önce ikibin liralık Orhun giriyorsa bunda bir terslik yok mu?

Sinan Kurumuş. Tam kurumuş. Aklı hala İstanbul'da. Sezon bitse de parlak ışıkların altına gitsem diyor. Yazık ona verilen paralara. Kim aldı Sinan'ı?

Metin'in son sahibi biziz. O futbolu bırakmadan başka işlerle uğraşmaya başladı. Saha da göstereceği olmayan marifetlerini saha dışında gösteriyor. Peki O'nu kim aldı?

Rize'den gelen Çağrı. Yazık çok yazık. Kendine bir daire çizmiş dışarı çıkmam diye bas basbağırıyor. Halinden memnun. Onu ben mi aldım?

Abdulkadir sakat olarak mı alındı? Onu da alana sormak lazım.

Emreciksin'i tek geçerim. Taşı sıksa suyunu çıkarırdı. Ama onlar mazide kaldı. Şimdi anılarla oynamaya çalışan emekli memur gibi. Peki onu kim aldı?

Alican özveri ile oynayan çok koşan karşı takımı bozarken kendi takımını da bozan bir eşekarısı.Vızıldayıp duruyor.Soralım bakalım Onu kim aldı?

Onur Türk'ü es geçmeyelim. Varlığı ve yokluğu belli değil. Nasıl olsa kontenjandan bulunuyor. Burası Bolu olsa da olu olmasa da olu.

Gerçi Bolu'yu da şehir olarak da sevmiyor ama. Neyse...

Dixon tam bir kangren. Kesip atmak gerek.

Yaşamak için savaşmak, ya da öldürmek lazım...Yoksa senin kellen gider.

Şimdi hepsi için soralım bakalım. bunları teknik heyet mi aldı? Hayır.

Tamam onları hazırlamak onların görevi. İstekli olmayanları yada kapasiteleri belli olanları nasıl hazırlayacaklar?

Teknik heyete naçizane  bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Elinizde bulunan golcülere katkıda bulunacak birisi var. Uzaklarda değil. Burnunuzun dibinde, A2 takımında. İsmi Kemal. Gurbetçi Kemal.

Bu oyuncuyu bulup, takıma kazandırmak için çok uğraş veren Cüneyt Hocayı da ayrıca tebrik etmek lazım. Neler çekti neler....

Bu kadro ve şartlar dahilinde işimiz Allah'a kalmış.

Kurban Bayramı da yaklaşıyor. Boluspor olarak da herhalde bu bayram kurban mutlaka kesilecektir.

Ama sakın kurbanlık  niyetine teknik ekip kurban olmasın...

Bolusporlu haftalar...

Saygılarımla...