
05304670437
Vehbi Camgöz
Özellikle anayasa referandum sürecinde başlayan kutuplaşma, seçim döneminde zirve yaptı. Artık saflar iyice belirginleşti. Daha önce çeşitli nedenlerle, birbirlerine adeta “can düşmanı” olanlar bu süreçte aynı kutupta yer almaya başladı.
Kutuplaşmanın bir tarafında, iktidar partisi, cemaat, eski sağcılar, eski milliyetçiler, küreselci liberaller,
Diğer tarafında, eski solcular, Kemalistler, ulusalcılar, CHP, MHP, BDP, eski “ eski İslamcı yeni Kürtçüler” ve PKK uzantıları.
Eskiden olduğu gibi, bunların tarafı olmayan, ortada duran ve bu kutuplaşmanın milletin hayrına olmadığını haykıran, milli görüş hareketi.
Bu durumu biz, özellikle 70lerde yaşadık. Kutuplaşmayı körükleyen iç ve dış güçler, bu kutuplaşmaya müdahil olup, kendi hesaplarına göre yakın olan tarafı destekleyip, ülkeyi kana buladılar. Olaylar bir şekilde bitip, bilançosu çıktığında bu kutupları kavgaya sevk edenlerin aynı güçler olduğu anlaşıldı.
Sabahleyin bir “sağcı” öldüren silah, akşama bir “solcu” öldürdü. Memleketine hizmet etmek için kanı kaynayan birçok idealist insan kıyıma uğratıldı.
Statüleri ve pozisyonları, olayları önlemeyi gerektiren birçok yönetici, olayları yatıştırıp, kanı durdurmak yerine; “bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz” demişlerdir. Bir diğeri; gençleri kışkırtarak, “ toprak işleyenin su kullananın” diyerek solcuları, “halklara özgürlük” diyerek Kürtçüleri kışkırtıp, kan dökülmesine sebep olmuşlardı.
O dönemde milli görüş ve onun lideri bu kavganın sun-i olduğunu milleti bölmek ve parçalamak için dış güçler ve özellikle Siyonistler tarafından uygulandığını haykırıp, İslamcı gençliği bundan uzak tutmaya gayret etmişti. Zaman onu haklı çıkardı.
Bu kutuplarda yer alan birçok kabiliyetli genç bu anlamsız kavgalarda öldürüldüğü için bu gün gerek sağda ve gerekse solda kabiliyetli liderler kalmamıştır. Ülkede sol, kabiliyeti tartışmalı yeni liderlere kalmıştır. Ülkücü harekette büyük bir kıyıma uğradığı için, bugün yaptıkları ile ne kadar ülkücü oldukları tartışmalı olanlara, meydan kalmıştır. Onlarında ülkücülüğü getirdiği yer, “Türk-İslam ülküsü” olmaktan çıkmış gibi…
Bugün “gömleği çıkaranlar” aslında siyaset meydanında rakipsiz at oynatıyorlarsa, bunu o dönemde kendilerini koruyup kavgalarda harcatmayan eski liderlerine borçlu olduklarını bilmelidirler. Çünkü biraz düşününce onlarda fark edecekler ki, eğer sol ve ülkücü kesimin kabiliyetli gençleri o dönem harcanmasaydı, bu kesimler mevcut liderlerden daha kabiliyetli liderlerle karşılarına çıkardı. Meydanı bu kadar boş bulamazlardı.
Meydan o kadar boş ki 87likler bile bu meydanda kendilerine yer ve rakip bulabiliyor.
Bu konuda şöyle düşünmekten kendimi alamıyorum. Malum Çanakkale harbi kadro yönünden büyük bir yıkım oldu, tahsilli binlerce insanımızı, nasıl kaybettiysek, 80 öncesi olaylarla da yine binlerce sağcı-solcu okumuş insanımızı kaybettirerek gelişmemizi engellediler.
Çanakkale de vatan savunması için bu kayıp verilirken daha sonrakini aklımızı kullanamamamız sebebiyle verdik. Bu günkü ak parti başarısını biraz da burada aramamız gerekir. Kendisini terk ettikleri, Erbakan hocanın, feraseti ve koruması sayesinde şuanda siyasette “tek tabanca” kaldılar. Şu anda ülkeyi idare edenlerin en azından bu sebeple bile merhum hocaya minnet borçlarını unutmamaları gerekir.
Netice itibariyle hiçbir mantığı bulunmayan, yan yana olanların bile zor olan, birbiriyle ortak yönleri olmayan bu kutuplaşmanın peşinden gidilmemelidir. Bu son kutuplaşmanın hiçbir mantığı yoktur. MHP’nin CHP, PKK ve Ergenekon un aynı safta olması, siyaseten bile olsa mantıksızlıktır. Diğer kutup da ortak paydanın menfaat olduğunu düşünüyorum. Ak parti iktidardan gittiğinde bu gün yanında olanların onlarla selamı-sabahı keseceğini herhalde kendileri de biliyordur.
Milli görüş dün nasıl milletin hayrına görmediği kutuplaşmanın tarafı olmadıysa, memnuniyetle belirtmeliyim ki bu tutarlı tutumunu bugünde liderinin yokluğunda sürdürüyor. Onun yolundan giderek onu olan minnet ve vefa duygusunun gereğini yerine getiriyor.
Selamlarımla…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
ibrahim karagöz
KALEMİNE SAĞLIK ARKADAŞIM. BU YAZINA YORUM YAPMAK ISTERDIM AMA MALUM 657YIM...