WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
ÇANKAYA; SAKİNİNİ NEDEN DEĞİŞTİRİYOR?
4.01.2012

 

        Bu soru yıllardan beri kafamı kurcalayıp durur. Daha cumhuriyetin ilk yıllarında 1. cumhurbaşkanımızın o makama çıkmadan önceki hali ile çıktıktan sonra nasıl değiştiğini tarihler yazıyor. Bu konuda isteyen başta nutuk olmak üzere yakın tarihi anlatan kitaplarda, aradığını bulabilirler.

         2. cumhurbaşkanı İsmet İnönü de başbakanlığı döneminde nispeten halkın içinde, onunla barışık iken, hatta Çankaya sofralarına bu yüzden daha mesafeli iken, bu makama gelince, kendisini “milli şef” ilan ettirecek kadar halktan uzaklaşmıştı.

         3. cumhurbaşkanı Celal Bayar; içinden çıkarak yeni bir parti kurup muhalif olduğu partinin tüm icraatlarını, cumhurbaşkanı olduğunda savunmuş, ayrıldığı partinin devamı gibi icraatlar yapmaya başlamıştır. Hatta seçim meydanlarında kendisi ve arkadaşları CHP yi  eleştirirken o, Menderes ve arkadaşlarına rağmen DP'den  daha çok CHP 'nin  ilkelerini savunmuştur. Ömrünün sonuna kadar da bu fikirlerini sürdürmüştür.

         Ben pek hatırlamam, bu konuda çok fazla bir şeyde okumadım. Ama büyüklerimden dinlediğim kadarı ile 60 darbesinden sonra cumhurbaşkanı olan, Cemal Gürsel de o makamda değişime uğramış. Hatta İstanbul İmam- Hatip okulunu kapatmaya niyetlenip baskın yapınca gördüğü manzara ile görmeyi beklediği manzara farklı olunca fikirleri değişip okulu kapatmaktan vazgeçmiş. Bu konudaki değişiminin sebebinin de, dönemim Diyanet İşleri Başkanı Ömer Nasuhi hoca olduğu rivayet edilir.

         Daha sonraki iki eski asker Cumhurbaşkanı Sunay ve Korutürk kendi halinde insanlardı. Onlar devletin değil sanki genelkurmayın cumhurbaşkanı gibiydiler. Askerin belli konulardaki hassasiyetini sivil siyasetçilere taşımak en önemli görevleriydi.

         Evren Paşa ise bambaşka bir değişime uğramıştı. Toplumla temasa geçince Dinin toplum hayatındaki yerini anlamaya başlamış, muarızları tarafından “Çankaya müftüsü” yakıştırması ile karşı karşıya kalmıştır. Darbeyi İslamcılara karşı yapmasına rağmen onların yapamayacağı bazı hizmetleri yapmıştır.

         Turgut Özal’ın Çankaya da uğradığı değişim ise diğerlerinden çok farklı olmuştur. Bazen beraber siyaset yaptığı kişileri, “cahiliye kalıntısı” diye küçümsemeye kadar vardırmış, bazen de derin devletin gücünü görünce bu gücün ülke için Zararlı olduğu sonucuna vararak durumu değiştirmeye yeltenmiş ama başarabilmek için o makamdan inmesi ve siyaseten daha etkili bir pozisyonda olması gerektiğine kara vermiştir.

         Bu konudaki en enteresan değişim 9. cumhurbaşkanında yaşanmıştır. Halkın oyuna ihtiyaç duyduğu siyasi hayatı boyunca, onun dini değerlerini en fanatik bir şekilde savunurken birdenbire amansız bir düzen savunuculuğu ve çağdaşlık taraftarı olmuş, “taş ocakların” da 9. senfoni dinleyerek “işte çağdaş Türkiye” demeye başlamıştır. Bu değişimin işaretlerini 1991 seçimlerinden sora başbakan olduğu günlerde vermiştir. Daha önceleri İmam-Hatip liselerini kendisinin açtığı ile övünürken, o makama çıkınca bu okulların kapatılması için elinden geleni ardına koymamıştır. Hatta işi daha da ileri götürerek laiklikle çelişen kuran ayetlerinin ya değiştirilmesini ya da yok sayılmasını istemeye kadar işi vardırmıştır. 

         10. cumhurbaşkanı, yüksek mahkeme başkanlığı sırasında hukuk ve demokrasi manifestoları irat ederken birden bire onları unutup düzen savunucusu olmayı demokrat olmaya tercih eden davranışlar sergilemiştir.

          Şimdi ki cumhurbaşkanımızda da son birkaç aydır bazı değişiklikler olduğunu ben sezinliyorum. Yoksa yanılıyor muyum? Son bir ayda 2 yasayı veto etmesi acaba bu değişimin neticesi midir? Yoksa bana mı öyle geliyor? Kendisini seçen parti ile köprüleri atmaya başladığı hissine kapılıyorum. Her gün görüşüp konuştuğu eski siyaset arkadaşlarına basın yoluyla mesajlar gönderdiği izlenimi bende oluştu.

         Son iki yasayı “kamu vicdanı” gerekçesi ile veto etmesi acaba ak partiyi “açığa düşürme” gerekçesiyle mi yapıldı? İnsan düşünmeden edemiyor. Eğer bunun için yapılıyorsa bu konuda muhalefetle veya etkin küresel güçler ve cemaatlerle bir teması var mı? Bütün bunlar bize karanlık.

         Ama sonuç ne ve nasıl olursa olsun, bizim Çankaya köşkü oraya çıkanlarda köklü değişim meydana getiriyor. Şimdiki cumhurbaşkanımızda da bazı değişiklikler meydana getirdiği aşikâr. Umalım ki bu değişiklikler hem kendisi hem de memleket için hayırlı olusun.

        Acaba rakımı yüksek bu tepeye çıkanlar, oturdukları yer gereği, halka tepeden baktıkları için mi değişime uğruyorlar. Yoksa devlet bürokrasisi, özellikle güvenlik bürokrasisince kuşatıldıkları için mi, içinden geldikleri bu millete farkına varmadan yabancılaşıyorlar.

         Bu konu benim gibi meraklılardan ziyade, toplumbilimcilerin incelemeleri, sebebini bulmaları gereken bir konudur. Hem toplumbilimciler hem de siyaset bilimciler tarafından araştırılmalıdır. Hakikaten neden değişiyorlar?   

         Selamlarımla….      

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • BARSEN

    BARSEN

    10.09.2011 14:56

    TABİKİ PATATES

Yazarlar

Haber İhbar