
05304670437
Vehbi Camgöz
Toplumumuzun modernleşme tarihi ile başlayan tesettür problemi neredeyse yarım asırdan beri, başörtüsü mücadelesi olarak devam ediyor.
Batı karşısında sürekli yenilgiler alan toplumumuz, aydınları eliyle, özellikle son yüz elli yılda, bu yenilgilerin nedenini yanlış yerlerde aradığı için uygulamaya çalıştığı çarelerde yanlış neticeler doğurdu.
Aydınlanmacı ve modernist kadrolar, zannettiler ki; bu yenilgilerin sebebi; onlar gibi yaşamadığım ve tüketmediğimizdir. Bizi yenilgiye uğratan güçler gibi yaşamaya ve tüketmeye başlarsak, onlar neye inanıyorlarsa bizde öyle inanırsak, bu yenilgilerden kurtuluruz. Hâlbuki mesele tüketim ve yaşama tarzından değil, üretim; daha doğrusu üretememe tarzından kaynaklanıyordu. Bunu göremedikleri için ne başarılı olabildiler, ne de hatalarını anlayıp milleti rahat bıraktılar. Toplumu tepeden yapılandırma işlemi o tarihten beri devam ediyor. Geldikleri netice ortada…
Son 40 yıldır, bu çabaların başarıya ulaşılamamasının faturası tesettürlü Müslüman kadın ve kızlarımıza kesildi. Aydınlanma ve modernleşme projesinin önünde en büyük engel olarak bu kardeşlerimiz görüldüğü için, düzen aydınıyla, bürokratıyla, askeriyle, siviliyle hatta topu, tüfeği, yargısı ve üniversitesi ile bunların üzerine giderek, onları yok etmeye kamu alanından silmeye çalıştı.
Bu mücadele de Müslümanlar, özellikle biz erkek Müslümanlar bu kadın ve kızlarımıza destek olmaya, top yekûn olarak onların bu hak ve özgürlük mücadelesinin arkasında durmaya yanaşmadık. Halende durmuyoruz.
Kimimiz her şeyimizi ortaya koyarak bu kızların mücadelesini desteklerken bu uğurda makamlarımızı, statülerimizi, hatta partilerimizi onların uğruna kurban ederken, insan olan herkesin, hele ilim sahiplerinin bu inançlı kızların fedakârlığı ve sebatı karşısında “selama durma” ya davet ederken, kimimiz bunun için “fedakârlık yapmaya, okul bırakmaya değmez” dedik. Hocalarımız ve kanaat önderlerimiz, bir kısım “keçisakallı” gazetecilerle beraber tv lere çıkarak; “başörtüsü füruaatır” diyerek bunu yasaklamak isteyenlerin eline koz vermekten çekinmedi.
Bazı siyasi partiler; “bunu çözmek ürkeklerin değil, erkeklerin işidir” diyerek istismar edip oy aldılar. Ama en büyük darbeyi onlar vurup, bu hak mücadelesini haksız çıkaracak davranış ve yorumlara giriştiler.
Bazı siyasi partiler ise; “bizde bu konunun mağduruyuz. Çözmek namus borcumuzdur” diyip, iktidara gelince de; “bu %2.5 un sorunudur. Bunun için risk alamayız” diyerek çözüme yanaşmadılar. Sadece istismar ederek beklide (günahları boyunlarına) bilerek işi anayasa meselesi yapacak adımlar attılar. İş adeta kördüğüm oldu.
Yerel basına yansıdığına göre; Bolu devlet hastanesine başörtülü bir doktor atanmış, hastane idaresi ve sağlık müdürlüğü kendisine mevzuatı göstererek, burada bu kıyafetle çalışamazsın demişler. Çünkü devlet memurları kılık kıyafet yönetmeliği buna engel. Yapabilecekleri hiç bir şey yok.
Anayasayı tek başına değiştirme gücüne sahip bir iktidarın, yönetmeliği aşamayacağı mazeretini anlamıyorum. Kimse de anlamaz. Yargıyı bahane etmenizde inandırıcı olamaz. Çünkü başörtüsünden daha çetrefilli ve karmaşık konularda yargı engelini aştığınızı ve özelleştirmeler yaptığınızı biliyor ve görüyoruz. İstenilseydi, bu mesele çözülürdü. Genel başkanın milletvekilliği öncelikli olduğu için hemen çözülmedi mi?.....
Her seçimin baş meselesi olan bu mesele ile seçime gitmek iktidar partisine avantaj sağladı. Onlarda her seferinde bu problemi unutturmaya çalıştılar. Artık bu konudaki çözüm vaatlerine ben şahsen inanmayacağım. Çünkü benim inancım bana, bir kere aldanabileceğimi söylüyor. 2. 3. kere aldanmam imanımı tehlikeye sokar, kanaatindeyim.
Sizler ne düşünüyorsunuz? Bırakalım bir kez daha aldatsınlar, diyorsanız siz bilisiniz. Şunu düşünmenizi isterim; “baltanın sapının sizden olması, baltanın sizi kesmeyeceği, budamayacağı anlamına gelmez”….
Selamlarımla…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
hüseyin
bu turnuva nezaman bitecek daha ilk yarı macları bitmedi üni grublarının nasıl yetişcek final zamanları mı yapacaz bütün maçları