WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Ali Sarıgül

Ali Sarıgül
Ali Sarıgül
Tüm Yazıları
EVLADIM BEN SENİN BABANIM..BABANN
23.06.2010

           Bu gün babalar günüymüş. Sanki bir randevuya icabet eder gibi ben de evladım tarafından arandım. Henüz öğlene doğru şu vakitlerde başka arayan olmadı. Büyük kızım baba olmadığı, anne olduğu gerçeği ortada iken, henüz beni aramadı. Üstelik iki de dünya tatlısı torunum var. Yani kızım bir anne…

Bizim çocukluğumuzda hikâye kitapları şimdikilerden çok farklıydı. Okumayı ilk söktüğümüz yıllarda, elimize tutuşturulan kitaplarımızı hatırlıyorum da… Resimlerde ilk göze çarpan ikili, bembeyaz sakallı dedeler ve yine bembeyaz yazmalı ninelerimiz sanki resimden fırlayacakmış gibi dikkatleri çekerdi. Aynı resimde bulunan anne, baba ve çocuklar adeta dolgu malzemesi gibi dururlardı. Bu gün aile albümlerine baktığımızda göremediğimiz nuranilik, işte bu ihtiyarların dışlanmasından ileri gelmektedir. Adeta aile albümlerinin ruhu yok oldu. Bir toplumun en temel yapı taşı olan aileler, günümüzde bu kadar çatırdıyorsa, aradığımız sebeplerin başına bu gerçeği mutlaka koymamız gerekir diye düşünüyorum.

Günümüzde, sayıları hızla artan huzur evleri beni doğrulamaya yeter de artar bile…

  Artık biz ve bizden sonraki nesil ana ve babaları, bir yandan varını yoğunu evladı için ortaya koyarken, diğer yandan da bir türlü istemediği yaşlılığın, kapısını çaldığında ne yapacağını düşünmektedir. Her gün okunan vakit ezanlarının ardından, Yaradan’ın huzuruna varıldığında dualarımıza, evlatlarımızın hayrına isteklerimizin ardından sonumuzla ilgili yakarışlarımızı ekliyoruz:       

    Allah’ım sonumuzu hayırlı eyle... İman ile huzuruna gelmeyi nasip eyle. İhtiyarladığımızda elden ayaktan düşürüp çoluk çocuğun elinde maskara etme bizi ne olur! Bizi kapılara bakıtma, kimselere muhtaç etme… Evlatlarımızı Peygambere halis ümmet, Sana halis kul eyle. Neslimizi ve nefsimizi ıslah eyle… Neslimize Hak dostu olmayı nasip et. Helal, temiz rızıkla rızıklanmayı, şükredenlerden ve böylece huzur bulanlardan olmayı, tevbe edip tövbesinde sadık olanlardan, böylece Cemalini, rızanı ve Cennet’le müjdelenenlerden olmayı nasip eyle…

       Sözler farklı da olsa hemen hemen hepimiz bu meyanda dualarımızla huzurda boyun bükeriz. Rabbim inşallah duaları makbul kullarından eylesin hepimizi.

        Derler ki ‘’Ana gibi yar olmaz’’…Baba gibi ne olmaz peki?

        Baba… Bir yuvanın selameti için yaratılmış, bilinen en sağlam kale. Attığı her adımda çoluk çocuğuna helal rızık aşkındadır O…Hep vermek isteyen yanık bir yüzdür O…Hep almak isteyen nice sandık suratlılar arasından, çoluk çocuğuna Yaradan’ının verdiği helal rızkı çekip alandır O…Yeri geldiğinde hiç uyumayan, uyuyamayan, ailesine sıkıntılar değmesin diye kendi kendini yiyip bitirendir O…Bir insan düşünün kendini, kendine katık etsin… Bu işi ancak baba yapabilir. Helal kazancı ile mutlu ettiği hanımı ve çocuklarını görünce bir kenarda sessizce gözlerinin nemini silendir O…

                Gece uykusunun en tatlı yerinde, yavrusu başucuna gelip süt istediğinde, hemen bu arzusunu yerine getiren, bezini değiştirirken poposunu gıcır gıcır yıkayıp kurulayandır O…

                Eskiden hazır bez mi vardı? Evladının ortama saldığı kokulardan değil, yavrusunun poposunda pişik olacak diye hızla bezini değiştirendir O…Üstelik bu işi yaparken sanki çocuğunun kakasını yiyecek gibi davranan kişidir O…

                Sevgi sözcüğünün ardından hemen annelerin gelmesi kadar doğal bir şey olamaz. Cenneti ayağının altına alan anaların hakkı ödenmez tabii… Analarımızın yerini kimse dolduramaz, bunu teslim edelim…

                Peki, babalarımızın yerini kimse doldurabilir mi? George Herbert’in deyişi ile babanın rolü bile, yüz öğretmene bedeldir.

                Ben dünyada en meşhur şairlerin arasında bir kadın ismi hatırlayamıyorum. Erkek olarak düzineler aklıma geliyor da kadın ismi aklıma gelmiyor. Acaba neden? Duygusallıkta zirve yapan bu erkekler, baba olmasalardı bu başarıya ulaşabilirler miydi? Sanmıyorum…

                Şair gönlüne ulaşmak için ezilmek lazım yavrum. İcabında ciğeri beş para etmez insanlar içinde aslanın kediye boğdurulması örneklerine uğraman lazım. Gurbet kahrı çekmen lazım. Bir inşaatın derme çatma berbat bir odasında domates ekmek yiyip, kazık gibi yatakta yatmak, günlerce terli terli uyumak lazım. Bu çileler sırasında da çoluk çocuğunun yumuşak yataklarda yatması ve sıcak lokma yemesinden de teselli bulmak lazım… Kısacası ‘’ben yanayım, yeter ki onlara bir şey olmasın’’ modunda olabilmek lazım…

                Bir yuvanın erkeği olmak, tıpkı bir ağacın kabuğu olmak gibidir…

                Sevgisini kolay kolay gösteremez babalar. Korurlar sadece…Belli etmedikleri duyguları derin kuyuların soğuk sularına benzer…

                Evlatlar!

                Hayatta her şey olabilirsiniz… Ama bir şey olamazsınız; KENDİNİZE BABA OLAMAZSINIZ…

                Hemen hemen sağlığında kıymeti gerçekten bilinen hiçbir baba yoktur. Oysa babaya kıymetini sağlığında bildirmek lazım. Ölünce zaten bilinir çünkü…

                Ve son olarak tıpkı analar gibi babalara da yılın her gününü ayırın yavrular… Yılda bir hatırlamanızı sizden isteyenlerin amacı belli…

                Bir baba olmak, hayatta en büyük ayrıcalığa sahip olmak demektir…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar