
05304670437
Hayreddin Özden
Rahman ve Rahim olan, Esirgeyen ve Bağışlayan, Ol deyince olduran, gönüllerimizi imanla dolduran Yüce yaradanın 99 ismi celaliyle
Türkiye yüzyılının başladığı bu dönemde artık birçok şeyin yeniliklere gebe olması gerektiği ve ‘’Artık Yeter! Söz de Karar da Milletindir’’ mottosunun fiiliyata geçmesi düşüncesi ile eylemlerimizin ve söylemlerimizin birbirinin mütemmim cüzü olması gerektiği hiç şüphe götürmez bir gerçektir. Bugüne kadar çok şey dinledik, çok şey duyduk.
Lakin yazmak için biraz beklemek istedik, çayın demini alması, meyvenin olgunlaşması misali. Bu beklememizin sonu yazma serüvenimizin başlangıcı olsun istedik.
Bu kapsamda biz de milat olarak Türkiye Yüzyılını başlangıç kabul ettik.
Nefes aldığımız ve varlığımızı devam ettirmiş olduğumuz şu kâinatta hiçbir şey sıradan, alelade veya rastgele olmuş ya da olacak işler ve eylemler değildir.
Bireylerin tutum ve davranışları, çalışma azmi ve gayretleri sayesinde güç ve makamlar kader planı çerçevesinde İlahi iradenin tecellisiyle hak veya batıl otoritelere verilmektedir.
Burada ilahi emrin buyruğu da açık bir şekilde ortadadır Rabbimiz başarıyı, idareyi sadece Müslümanlara değil çalışanlara vereceğini açık bir şekilde ifade etmiştir.
Tabi burada Müslümanın çalışkan olması gerektiğini de unutmamamız gerekir.
İşte bizim dünya imtihanımızın da asıl meselesi burada yatmaktadır.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi hiçbir şeyin tesadüfi olmayacağı gerçeği ile kendi sınırlarımız ve kendi idarecilerimiz açısından Türkiye yüzyılı başlangıcı ve ifadenin ‘’Türkiye Yüzyılı’’ olarak belirlenmesi rastgele sıradan olmamıştır.
Bu kavramın alternatifi olarak ‘’Yeni Türkiye Yüzyılı’’, ‘’Türkiye’nin İkinci Yüzyılı’’ ve benzeri ifadeler kullanılmamıştır.
Zira biz nasıl bir geleneğin ve medeniyetin tevarüs ettiği, neşvünema bulduğu bir millet ve milleti ile birlikte bir devletsek tarihi polemikler, hatalar ve yanlışlardan, sığ tartışmalardan uzak kalarak kendi medeniyet kodlarımız, kendi değerlerimiz ile var olan bu sistem içerisinde değişim ve dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekecektir.
Her değişim, her inkılap, her yenilik, büyük bir sancıyla ve uzun bir süre içerisinde gerçekleşir.
Unutmamak gerekir ki Ayasofya nasıl bu milletin, bu ümmetin bir kanayan yarası idi ise de şimdi hamd olsun zaman ve zemin ilişkisi bağlamında prangalarında kurtulmuş ve özgürlüğüne, asli hüviyetine kavuşmuştur.
Bunun ayak seslerini Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK’in meşhur Ayasofya Konferansındaki haykırışında duymuştuk ve o demişti ki ‘’Gençler! Bugün mü yarın mı bilemem. Fakat Ayasofya açılacak. Türk'ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar Ayasofya'nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilir. Ayasofya açılacak. Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün manalar zincire vurulmuş, kan revan içinde masumlar gibi ağlaya ağlaya üstünü başını yırta yırta onun açılan kapılarından dışarıya vuracak.’’ Evet aslında bütün mesele bu. Elbette burada aslolan sadece fiziki özgürlük ve mücadele değil, işin muhtevası itibari ile mana boyutu da önemlidir.
Ayasofya’dan bahis açılmışken şunu da ifade etmeden geçmemek gerekir, ancak o zaman bağlam açısından doğru bir tespitte bulunuruz.
Yine Üstad Necip Fazıl bu meşhur konferansında şunları ifade etmekteydi. ‘’Bana öyle geliyor ki, yalnız mânayı anlasak, yalnız onu yerine getirebilsek,
Ayasofya'nın kapıları sabır taşı gibi çatlar, kendi kendisine açılır.’’ Evet aslında hakikat burada gizli, yalnızca manayı anlayabilsek, birçok karanlık belki de aydınlığa dönecek ve tüm hakikatler gün ışığı gibi aydınlanacaktır.
Bunun bilincinde olarak kavramlarımızın ve bu kavramların bizi hangi ideal hedeflere ulaştırması gerektiği sadece kavramsal betimlemelerde değil bizatihi bu işin yürütücüleri ile fiziki olarak gerçekleştirilecektir o yüzden yazı hayatına başlamış olduğum bu ilk satırlarda girizgâh olarak meramımı dile getirmeye çalıştım.
Umulur ki idrak edebilir ve idrak edebildiklerimizi de yaşabiliriz.
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.02.2024
30.12.2023
30.11.2023
30.10.2023