
05304670437
Ziya Alp
Bu yazımızda iç denetim kavramının en geniş anlamıyla değerlendirilmesini, üst yöneticinin rolünü, iç denetçinin görev ve yetkilerinin neler olduğunu ilgili mevzuat ve güncel şartlar çerçevesinde ele almaya çalışacağız.
İç denetim denince; farklı çağrışımların birbirine karıştığı, soyutla somutun, fiziki olanla fizik ötesi olanın, bir madalyonun farklı yüzlerini temsil ettiği renkli bir dünyanın kapısı önümüzde açılmaktadır. Zira iç denetim denince akla; bir insanın kendi iç dünyasını kontrol etme eylemi geldiği gibi; bir kurumsal yapının kendi işleyişini, yönetim ve kontrol süreçlerini denetleme fonksiyonu da gelmektedir. Herhangi bir sistemin, organizmanın, iradenin v.s adına ne derseniz deyin; kendi kendini kontrol etmesi (otokontrol-murakabe) esasına dayanan bir mantalitenin, iç denetim kavramının esasını oluşturduğunu söyleyebiliriz. Dıştan bir etkinin yönlendirmesiyle değil de, tamamen iradi ve iç dinamiklerden kaynaklanan bir gerekliliğin ortaya koyduğu bir tavırdır. Dolayısıyla zoraki olarak değil, isteyerek yerine getirilmesi gereken, bu nedenle de hedeflenen sonuçlara ulaşmada başarılı olma ihtimalinin yüksek olduğu bir mekanizmadır.
Bu sistemde ilk belirleyici; iç denetçinin de kendisine bağlı olduğu üst yöneticidir. İç denetimin başarısı büyük ölçüde üst yöneticinin tavrına ve kararlılığına bağlıdır. Zira denetim programının işlerlik kazanabilmesi ve denetim sonuçlarının işlevsel hale gelebilmesi üst yöneticinin iradesiyle kayıtlıdır.
Bu itibarla üst yöneticilerin çok dikkatli olması, kurumsallaşmaya önem vermesi, liderlik yapması ve örgütü peşinden sürüklemesi gerekir. İnsanlar salt korku duydukları bir otoriteye bütün benlikleriyle hizmet edemezler; idare-i maslahat anlayışının karanlık girdaplarında kaybolup giderler ve ardı sıralarınca, mensubu bulundukları kurumları da sürüklerler. Bunun için lider, yönetimi altında bulunan bireylerin en başta saygısını kazanmalıdır. İnsanlar saygı duydukları bir otoriteye, yeri geldiği zaman bırakın bütün mesailerini vermeyi, kendi varlıklarını bile vermekten imtina etmezler; yeter ki lider, yönetimi altında bulunan bireyleri, öngörülen amaçların gerekliliği konusunda ikna edebilsin ve onları tam anlamıyla bu amaç doğrultusunda organize edebilsin. Buna gösterebileceğimiz en somut liderlik örneğini bu topraklarda; tuş oldu gözüyle bakılan bir milletin yeniden ayağa kalkarak, rakibini kündeye getirmesi mucizesinde, görmekteyiz.İnandırabilmek inanmaya bağlıdır; inandırabilirseniz her şeyi başarabilirsiniz !
Kurum personelinin de gayretli, iyi niyetli ve insiyatif sahibi olması gerekir. Meşhur bir söz de ifade edildiği gibi: “İdare-i maslahatçılar esaslı devrim yapamazlar”. İşi idare etmek (!), bireysel çıkar peşinde koşmak, günü kurtarmak, amiyane tabirle “şekil yapmak” gibi aldatıcı tavırlar, kurumların gelecek perspektifleri ve iş disiplinleri adına çözüm bulmaları gereken, çok tehlikeli ve zararlı zihniyetlerdir. İç devrimini yapamamış bir bireyin mensubu olduğu kuruma ve içinde yaşadığı topluma yararlı olabileceğini düşünmek safdillik olur zannediyorum. Bu itibarla kurumsal yapılanmaların temeline personel yapılanmasını koymak ve öncelikle personelin zihin dünyasını, iş yapma mantığını değiştirmek ve yenilemek gerekir. Zira en kusursuz sistemler, beceriksiz ve kötü niyetli insanların elinde zararlı ve işe yaramayan araçlara dönüşebilirler. Dolayısıyla iç denetim, en geniş manada ele alınmalı; kurumsallaşmaya bakan yönleri kadar, bireye ve zihniyete bakan yönleri açısından da değerlendirilmelidir.
İç denetim faaliyetinin amacını şu şekilde ifade etmek mümkündür: İç denetim, kamu idarelerinin faaliyetlerinin amaç ve politikalara, kalkınma planına, programlara, stratejik planlara, performans programlarına ve mevzuata uygun olarak planlanmasını ve yürütülmesini; kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasını; bilgilerin güvenilirliğini, bütünlüğünü ve zamanında elde edilebilirliğini sağlamayı amaçlar. İç denetim faaliyeti sonucunda, kamu idarelerinin varlıklarının güvence altına alınması, iç kontrol sisteminin etkinliği ve risklerin asgarîye indirilmesi için kamu idaresinin faaliyetlerini olumsuz etkileyebilecek risklerin tanımlanması, gerekli önlemlerin alınması, sürekli gözden geçirilmesi ve mümkünse sayısallaştırılması konularında yönetime önerilerde bulunulur.
İç denetim, nesnel güvence sağlamanın yanında, özellikle risk yönetimi, kontrol ve yönetim süreçlerini geliştirmede idarelere yardımcı olmak üzere bağımsız ve tarafsız bir danışmanlık hizmeti sağlar. Danışmanlık hizmeti, idarenin hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik faaliyetlerinin ve işlem süreçlerinin sistemli ve düzenli bir biçimde değerlendirilmesi ve geliştirilmesine yönelik önerilerde bulunulmasıdır.
Nesnel güvence sağlama, kurum içerisinde etkin bir iç denetim sisteminin var olduğuna; kurumun risk yönetimi, iç kontrol sistemi ve işlem süreçlerinin etkin bir şekilde işlediğine; üretilen bilgilerin doğruluğuna ve tamlığına; varlıklarının korunduğuna; faaliyetlerin etkili, ekonomik, verimli ve mevzuata uygun bir şekilde gerçekleştirildiğine dair, kurum içine (en başta üst yönetime) ve kurum dışına (diğer kamu kurumlarına, sivil toplum örgütlerine, hizmetlerden yararlanan vatandaşlara v.s) yeterli güvencenin verilmesidir.
İç denetçinin görevleri, 5018 sayılı kanunun 64’üncü maddesi ve yönetmeliğin 15’inci maddesinde belirtilmiştir. Buna göre iç denetçi; nesnel risk analizlerine dayanarak kamu idarelerinin yönetim ve kontrol yapılarını değerlendirmek; kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılması bakımından incelemeler yapmak ve önerilerde bulunmak; harcama sonrasında yasal uygunluk denetimi yapmak; idarenin harcamalarının, mali işlemlere ilişkin karar ve tasarruflarının, amaç ve politikalara, kalkınma planına, programlara, stratejik planlara ve performans programlarına uygunluğunu denetlemek ve değerlendirmek; mali yönetim ve kontrol süreçlerinin sistem denetimini yapmak ve bu konuda önerilerde bulunmak; denetim sonuçları çerçevesinde iyileştirmelere yönelik önerilerde bulunmak; denetim sırasında veya denetim sonuçlarına göre soruşturma açılmasını gerektirecek bir duruma rastlandığında, ilgili idarenin en üst amirine bildirmek; kamu idaresince üretilen bilgilerin doğruluğunu denetlemek; üst yönetici tarafından gerekli görülen hallerde performans göstergelerini belirlemede yardımcı olmak, belirlenen performans göstergelerinin uygulanabilirliğini değerlendirmek, şeklindeki görevlerini, İç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından belirlenen ve uluslar arası kabul görmüş kontrol ve denetim standartlarına uygun şekilde yerine getirir. İç denetçi, görevinde bağımsızdır ve ilgili mevzuat çerçevesinde, iç denetçiye asli görevi dışında hiçbir görev verilemez ve yaptırılamaz.
Görüldüğü üzere ilgili mevzuat çerçevesinde iç denetçilerin çok geniş bir görev kapsamı söz konusudur. Elbette bütün bu görevlerin yerine getirilebilmesi, gerek sayı gerekse de zaman açısından yeterli iç denetim kaynağının mevcut olması durumunda söz konusu olabilir. Ayrıca iç denetçilerin hizmet içi eğitimler yoluyla sürekli ve disiplinli bir yaklaşımla kendilerini geliştirmeleri ve yetiştirmeleri, iç denetçilik mesleğinin olmazsa olmaz bir koşuludur.
Netice itibariyle, kurumların mevcut hedeflerine varmalarının ve örgütsel gelişmelerinin temelinde bireysel olgunluk ve iş disiplini gerçeği yatmaktadır. Bu nedenle, bir kurumun ya da örgütün olduğu kadar, bir bireyin de kendi geleceği, idealleri ve hedefleri adına kendi kendini “iç denetim”e tabi tutması, rasyonel bir davranış olacaktır.
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2014
22.05.2014
7.08.2013
28.03.2013
19.02.2013
6.02.2013
23.01.2013
8.01.2013
3.12.2012
18.11.2012